Bakış açınız en iyi ilaçtır

‘SONBAHARLA İLE BİRLİKTE DEPRESYONA GİREN KİŞİLER UZUN BİR SÜRE DEPRESYONDAN ÇIKAMAZLARSA UZMAN BİR GÖRÜŞTEN MUTLAKA YARDIM TALEP ETMELİLER’

Sonbaharın insan psikolojisine etkisi üzerine konuşan Psikolog Güllü Ünal, “Mevsim değişiklikleri vücudun fiziksel ve ruhsal yapısını yakından etkilemektedir. Psikolojik yönüne baktığımızda yorgunluk halsizlik depresyon gibi duygusal durumlar ve fiziksel belirtiler genellikle mevsim geçişlerinde daha yoğun görülmektedir” dedi.

Güneş ve ısının insana mutluluk, huzur, canlılık, güç ve enerji vermekte olduğunu aktaran Ünal, “Havaların soğuması, ısı kaybının yaşanması, havaların erken kararması ve gündüz süresinin azalması insanlarda depresif ruh halinin ortaya çıkmasına ve depresif belirtilerin artmasına neden olabilmektedir. Böylece kişilerde halsizlik uykusuzluk yorgunluk gibi şikayetler bir hayli artmaktadır’’ diye konuştu.

Özellikle kadınların psikolojisinin bu süreçte erkeklere göre daha yoğun etkilenmekte olduğunu söyleyen Güllü, bu durumun genetik, hormonel ve fiziki yapısal farklılıklardan kaynaklı olduğunu belirtti. Ünal, mevsimsel değişikliklere bağlı olarak ortaya çıkan şikayetlerin dikkate alınmadığını ve kişiler tarafından geçiştirildiğinin altını çizdi.

UZUN SÜRELİ DEPRESİF HALLERDE DESTEK ALINMALI

Şikayetlerin bir süre devam etmesi halinde durumun ciddi bir hal aldığını ve mutlaka gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Ünal, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “Kişinin kendini kontrol etmesi gerekir. Olumsuz belirtiler normalin dışına çıktığında ruh sağlığı uzmanından destek alınmalıdır. Örneğin bir hafta ya da 10 gün bu depresyon hali üzerimizdeyse büyük problemler oluşmaz. Ama bu süre 3 ay 5 ay ya da daha fazla zamana yayılırsa kronik bir depresyon hastalığına neden olabilmektedir. Bu da kişinin sorumluluklarını ve rutinlerini yerine getirememesine bundan kaynaklı ayrıca sorunlar yaşamasına ve birçok şeyi ertelemesine bunun da daha fazla sorumluluk getirmesine sebep olabilir.’’

‘SONBAHAR İNSANI PSİKOLOJİK OLARAK DAHA FAZLA ETKİLİYOR’

Psikolog Ünal, sonbaharın yaz mevsiminden kışa geçişin bir aşaması olduğunu ve insanların cıvıl cıvıl, enerjili olduğu ve birbirleriyle etkileşimlerinin bol olduğu, dışarda çok fazla zaman geçirdiği evreden bir anda çıkmak durumunda kaldığı bir evre olduğunun da altını çizdi.

Soğuk havalar sebebiyle insanın evde kalma isteği ve süresinin arttığını, gün ışığından faydalanma süresi azaldığı için dışarıda yapılacak faaliyetlerin de azaldığını dile getiren Ünal, “Buna bağlı olarak da birey kendini mutlu eden ve hoşuna giden aktivitelerden ya da faaliyetlerden uzak kalmış oluyor. Bu da kişiyi daha yorgun, hayattan keyif alamayan, mutsuz, isteklerini erteleyen, enerjisi tükenmiş, motivasyonu düşmüş birey haline getiriyor. Bu yüzden özellikle sonbahar, diğer mevsim geçişlerine göre insanı daha çok olumsuz etkiliyor.  Bununla beraber hava değişiminin hormonel ve fiziksel olarak olumsuz etkileri olması gayet normaldir’’ şeklinde konuştu.

‘BUNLARI YAPARAK RAHATLAYABİLİRİZ’

Depresif hallerden çıkmak için neler yapılması gerektiğine ilişkin de bilgiler veren Ünal, “Şunun farkında olmalıyız: Rollerimiz ve sorumluluklarımız havayla birlikte değişmez. Meslekte olsun aile içerisinde olsun yerine getirmemiz gereken sorumluluklar vardır. Bu yüzden bu sorumlulukların daima bilincinde olmak süreci daha kolay atlatmamızı sağlayacaktır. Bunun yanı sıra kişi kötü olmayı beklemeden kendisi için güzel şeyler yaparak motivasyonunu güçlendirmelidir. Tükenmeyi beklemeden kısa vadeli tatiller yapılabilir, arkadaşlarla vakit geçirilebilir. Özellikle kişi açık alanda ve güneş ışığında vakit geçirmeye çalışabilir. Spor, yürüyüş, avcılık veya ata binmek gibi hafif sporlarla ilgilenebilir. Hobilerine zaman ayırabilir. Ek olarak motivasyon artırıcı etkinliklerde bulunmak bu süreci olumlu etkileyecektir” dedi.

‘BU SÜREÇTE BAKIŞ AÇISI ÇOK ÖNEMLİ’

Depresif hallerden çıkabilmek için bakış açısının önemli bir etkiye sahip olduğunu aktaran Ünal, “Hayata bakış açımızla çoğu şeyi anlamlı kılıyoruz. İnsan bakış açısını geliştirerek, güzelleştirerek, bulunduğu her ortamda mutlu olabilir. Yalnızlık, insanın kendiyle vakit geçirmesi, kötü bir şey değildir mesela. Ama biz buna kötü bir şey gibi bakarız. Yalnız kaldığımızda üzülür depresyona girer kendimizi toplumdan soyutlarız. Oysa yalnızlık insanın kendini tanıyabilmesi için bir fırsattır. Yaşadıklarını düşünmesi, tartması, değerlendirebilmesi açısından gereklidir de. Var olan durumun, ve zamanın kıymetini bilmek de ayrıca önemli bir motivasyon kaynağıdır” diye konuştu. Foto-Haber: Sümeyye ÇALIŞKAN