banner
Özel

Bugünün vebası: Ekran bağımlılığı

SON DÖNEMLERDE ÇOCUKLARIN OKULA ADAPTE OLAMAMA PROBLEMLERİ EBEVEYLERİ PSİKOLOGLARA TAŞIDI Çocuklarda ortaya çıkan dikkat problemleri, öğretmen ve okul aile işbirliği içinde olamama durumu, öğrenme güçlükleri, okul düzenine uyum sağlayamama, akran..

Bugünün vebası: Ekran bağımlılığı
banner

SON DÖNEMLERDE ÇOCUKLARIN OKULA ADAPTE OLAMAMA PROBLEMLERİ EBEVEYLERİ PSİKOLOGLARA TAŞIDI

Çocuklarda ortaya çıkan dikkat problemleri, öğretmen ve okul aile işbirliği içinde olamama durumu, öğrenme güçlükleri, okul düzenine uyum sağlayamama, akran zorbalıkları ve öz bakımını yapamama gibi birçok sorunun temelinde teknoloji/ekran bağımlılığı yatıyor.

Aksaray’da çocuklar özelinde danışmanlık hizmeti veren Psikolog Aysun Hızlı Okur, çağın vebası olarak tanımladığı ekran bağımlılığının olumsuz etkisi üzerine çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Psikolog Okur, “Son zamanlarda danışanlarımızın hemen hemen hepsi çocuklarının okul sürecine alışamama durumundan şikayetçi. Bizler birer psikolog olarak son zamanlarda oldukça artan bu durumun sebebi olarak teknoloji bağımlılığını işaret ediyoruz” dedi.

‘ÇOCUKLAR YAZAMIYORLAR’

Okuma yazmayı öğrenmeye başlayan çocukların yazma becerisi kazanamadıklarını ifade eden Okur, “Çocuklar yazamıyorlar. Sürekli tablet üzerinden oyun oynamaya alıştıkları için çocukların yalnızca dokunmatik şeyleri kullanma becerileri gelişmiş. Tabii buna beceri demek ne kadar doğru olur? O kısım muamma. Son 1 buçuk aydır danışan tüm çocuklara gelişimsel değerlendirme ve zeka testi yapıyoruz. Ev ve okul arasında inanılmaz bir uçurum oluştu. Bizler yetişkinler olarak bile biraz fazla teknolojik araç kullandığımızda kaslarımız kasılmaya başlıyor. Çocuklar açısından bu durumu değerlendirdiğimizde henüz gelişimini tamamlamamış, kas yapısı oluşmamış bedenin, gelişim sürecinin duraksadığını söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

‘KENDİLERİNE EKRANLARLA BİR ORTAM OLUŞTURUYORLAR’

Çocuğumuzda teknoloji bağımlılığı var mı? Nasıl anlayabiliriz? Sorularını yanıtlayan Aysun Okur şöyle konuştu: “Diğer bağımlılıklarda olduğu gibi teknoloji bağımlılığında da bağımlı olan araç sürekli kişinin zihnindedir. Sürekli bu araç kullanılmak istenir. Onu kullanma, ona ulaşma fikri sürekli olarak zihni meşgul eder. Bu durum elbette kişinin hal ve hareketlerine de yansır. Mesela, çocuk evde telefona ve tablete çok fazla zaman ayırıyorsa, sosyal ortama girdiğinde insanlarla kaynaşmak yerine hemen anne babasından telefon ve tablet istiyorsa, ortam fark etmeksizin yani misafirlikte, okulda, seyahat esnasında vesaire çocuklar bu araçları sürekli kullanmak istiyorlarsa burada bağımlılığın var olduğundan bahsedebiliriz. Çocuklarda yeni biriyle tanışma, kendi akranlarıyla anlaşma, onlarla vakit geçirme, oyun oynamayı isteme gibi alışkanlıkların kazanılmadığını görüyoruz. Çocuk bir ortama girdiğinde kendi yaşıtı olsun olmasın eline tabletini ya da telefonunu alıp bir köşede oynamaya başlıyor. Kendine ekranlarla bir ortam oluşturuyor ve hiç kimseye ihtiyaç duymuyor.”

Ebeveynlerin bu süreçte yaptığı hatalardan bahseden Hızlı Okur, “Ebeveynler çocuklarıyla birlikte dışarı çıktıklarında özellikle misafirlikteyken, teknolojik araç gereçlerle onları oyalamaya çalışıyorlar. Özellikle ev dışındaki ortamlarda herhangi bir sınırlama koyulmadığı için çocuklar bu araçları kullanmaya alışıyorlar. Yemek yedirirken zorluk çıkarmaması adına yine televizyon ya da diğer ekranlı araçlardan bir çizgi film izleterek yemek yedirmeye çalışıyorlar. Çocuklar telefon ve tablet başında bir şey izlerken ya da odak noktaları onlarken yedirdiğimiz yemeğin herhangi bir faydası dokunmuyor maalesef. Aynı zamanda onun sevmediği besinleri bu süreçte ona fark ettirmeden yedirmeye çalışıyoruz. Çocuğun bilinçli bir tüketim yapması yemek anlamında oldukça önemlidir. Bir çocuk yemek istediği şeyleri yemeli, yemek istemediği şeyler çocuğa zorla yedirilmemelidir. Niye diye sorarsanız, çünkü bir çocuk öncelikle anne babasına hayır demeyi öğrenir. Eğer anne babasına en ufak bir konuda hayır diyemiyorsa dışarıdaki hiçbir ortamda, akranı olsun kendisinden büyüğü ya da küçüğü olsun onların zorbalıklarına karşı da hayır diyemeyecektir. Bu aşamada çocuğun kendi görüşü olması gerektiğini gösteren tutumlarda bulunmalıyız. Ben bunu yemek istemiyorum dediğinde ya da ben bunu yapmak istemiyorum dediğinde ona saygı duyduğumuzu, istemediğinde yapmama hakkı olduğunu, aile içerisinde öğretmemiz gerekiyor çünkü bu durum dışarıda hiç kimseye hayır diyememeyi doğuruyor. Bu da zayıf karakterli, toplum içerisinde kendi hakkını savunamayan, sürekli hakkı yenen bir kişilikte çocuk yaratmamıza sebep oluyor” şeklindeki ifadelere yer verdi.

ÇOCUKLARDA İLETİŞİM SIKINTISI

Teknoloji bağımlılığının gündelik hayattaki olumsuz etkilerinden bahseden Psikolog Okur, “ Teknoloji bağımlısı çocuklar okulda ve dışarıda arkadaşlarına zarar veriyorlar. Problemin oluşmasındaki sebep ise sürekli dokunmatik araç gereçlerle uğraşan çocukların dokunma alışkanlığı kazanması. Kendi sosyal hayatlarında ekranda olduğu gibi her şeye dokunmak istiyorlar. Temas ederken bazen özel alanlara girebiliyorlar. Çocuklar sosyal ortamda nasıl davranmaları gerektiğini bilmeden büyüyorlar. Bunun sonucunda da başkalarının kişisel alanlarına giriyor, birinden bir şey isterken daha sert davranıyorlar, ya da izin istemiyor. Kendini paylaşıma açmıyor. Teknoloji bağımlılığı aynı zamanda çocukları kendilerine yabancılaştırıyor. Kendilerine sanal bir ortam yaratıyorlar ve o sanal ortamdan eğer hiç çıkmazlarsa kendilerini, insanları, etrafındaki kişileri tanımaya fırsatları kalmıyor. Bu da her şeye yabancılaşmalarını sağlıyor. Çocuklar, çocuklu bir ortama girdiklerinde başka bir çocukla tanışma heyecanı hissi duymuyorlar. Bildiklerini başkalarına çok fazla aktarmaya çalışmıyorlar.  Zira bildikleri çok fazla şey olmuyor. Paylaşım yapamadıkları için tekrar kullandıkları telefon ve tablete geri dönmek istiyorlar” dedi.

‘GÜNDE 20 DAKİKADAN FAZLA VAKİT GEÇİRMEMELİ’

Yaş gruplarına göre çocukların teknolojik araçlarla gündelik olarak vakit geçirme sürelerine değinen psikolog Okur, “ 0-2 yaş grubu hiçbir şekilde teknolojik araçla ilgilenmemeli. 2 yaşından sonra çok mecbur kalınırsa, kontrol edilemeyecek bir sürecin içerisine girildiyse, günde en fazla 20 dakika olabilir. Ama yine aile kontrol etmelidir. Çocuklar internette uzun bir süre vakit geçirdiklerinde kendileri için uygun olmayan içeriklere ulaşabiliyorlar. Bu içeriklerin çoğu zaman çocuğun kişisel gelişimine olumsuz etkileri bulunuyor. Mesela gece uyku tutmaması, gece korkuları, altına kaçırma, kekemelik, konuşamama, ihtiyacını ifade edememe gibi. Bunlar çok önemli problemler” dedi.

HAREKETSİZ ŞEYLER ÇOCUĞUNGELİŞİMİNİ ENGELLİYOR

İçeriklerin neden bu kadar önemli olduğu konusuna da değinen Hızlı Okur şöyle konuştu: “Mesela çok hareketli, şiddetli şeyler çocuğun gördüğü şeyi uygulamasına sebep oluyor. Gündelik hayatında da aynı şeyleri uygulamaya çalışıyor. Öte yandan çok sessiz hareketsiz şeyler ise çocuğun olarak konuşmasını geliştirmesini engelliyor. Örneğin, sürekli sessiz ve işaretle anlaşılan bir içerik izlendiğinde çocukta da sürekli işaretlerle, imalarla kendini anlatmaya çalışıyor. Burada konuşma geriliği yaşanıyor. Çünkü çocuk yeni bir kelime öğrenmiyor, kelime haznesine çocuğun bir şeyler katması gerekir, içerik boş olunca çocuk da istemsizce işaret diline geçiyor.”

‘PROFESYONEL BİR DESTEK ALIN’

Çocukların teknolojiyle fazla vakit geçirmeleri sonucunda birtakım sıkıntıların ortaya çıktığını söyleyen Okur, “Davranış bozukluğu, öfke kontrolü sağlayamama, yeme bozuklukları… Çocuk saatlerce ekran başında oturduğunda acıktığını hissetmiyor, hissettiğinde bile başından kalkıp yemek yemiyor ya da ekran karşısında ne yediğini bilmiyor. Hatta ne yediğini bilmediği için çok fazla yiyen çocuklarda var. Tuvalet ihtiyacı geliyor fakat bekletiyor. Çocuklar sürekli bir noktaya odaklanıp uzun süre o noktada vakit geçirdiklerinde tepkisel olarak pasif bir durumda oluyorlar. Gülmeleri, ağlamaları dolu dolu değil. Çoğunlukla çocuklarda ifadesiz bir yüzle karşılaşıyoruz. Tepki vermemek otizmle karıştırılan bir durumdur fakat ekran bağımlılığı olan çocuklarda olaylara ve durumlara karşı donuk kalma, tepki verememe problemleri baş gösterebilir. Özellikle bağımlılığın oluşmaması adına çaba göstermemiz gerekiyor. Teknoloji bağımlılığı oluştuktan sonra nasıl bir yol izlenmesi gerektiği ise ancak bir profesyonel destekle sağlanabilir” diye konuştu. Foto-Haber: Sümeyye ÇALIŞKAN

banner

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

banner


ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL


flf motor enerji bilişim ltd. şti. web yazılım tasarım ucuz çelik ev prefabrik site fiyat konteyner bungalov tiny house program web sayfası