banner
Özel

‘Dijital okuryazarlık dersi şart’

TELEVİZYON, GAZETE, DERGİ VE GÜNÜMÜZDE ÖNE ÇIKAN SOSYAL MEDYA GİBİ KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI BİLİNÇLİ VE KONTROLLÜ KULLANILMADIĞI TAKDİRDE BİRÇOK OLUMSUZLUĞA YOL AÇIYOR Aksaray Üniversitesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr…

‘Dijital okuryazarlık dersi şart’
banner

TELEVİZYON, GAZETE, DERGİ VE GÜNÜMÜZDE ÖNE ÇIKAN SOSYAL MEDYA GİBİ KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI BİLİNÇLİ VE KONTROLLÜ KULLANILMADIĞI TAKDİRDE BİRÇOK OLUMSUZLUĞA YOL AÇIYOR

Aksaray Üniversitesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa İşliyen, sürekli gelişen ve değişen teknoloji dünyasında bilinçli bir şekilde hareket edebilmek ve dijital dünyanın içerisinde kaybolmamak adına dijital okuryazarlık derslerinin önemi dair konuştu.

Teknolojinin birçok faydası olduğunu aktaran Doç. Dr. İşliyen teknolojinin aynı zamanda bilinçli ve kontrollü kullanılmadığında faydadan çok zararlı hale geleceğini ifade etti.

İşliyen, teknolojiden en üst düzeyde verim alabilmek ve onun zararları etkilerinden kurtulmak adına dijital okuryazarlık derslerinin bir an önce müfredattaki derslere eklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Özellikle Z kuşağının içine doğduğu teknoloji ortamında küçük yaştan itibaren dijital okuryazarlık dersinin verilmesi gerektiğini vurgulayan İşliyen, “Son yıllarda teknolojik gelişmelerle birlikte dijital okuryazar olmayan bireylerde otokontrol problemi ortaya çıkmaya başladı. Küçük yaşta teknolojiyle tanışan çocuklarda bu durum daha tehlikeli bir hal alıyor. Bu yüzden anne ve babalar, çocukların dijital okuryazarlık eğitimine önem vermelidir” dedi.

‘BİREYİ MEDYADAN TAMAMEN SOYUTLAMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR’

Teknolojinin içine doğmuş çocukları, teknoloji ortamlarından uzak tutmanın oldukça zor olduğunu söyleyen İşliyen “Bir bireyi bir şeye karşı tamamen soyutlamak mümkün değildir. Kontrollü kullanma noktasında eğitmek soyutlamaktan daha etkili bir yöntemdir. Özellikle çocukları dijital mecraları nasıl kullanması gerektiği konusunda eğitmek problemin çözümü için önemli bir adım olacaktır. Böyle bir yol izlendiğinde zaten herhangi bir kısıtlamaya gerek kalmaz. Otokontroller ve bilinçler kullanımlar kendiliğinden gelişir. Bu noktada da dijital okuryazarlık ve medya okuryazarlığı kavramları önem kazanıyor” şeklinde konuştu.

‘MEDYA OKURYAZARLIĞI DERSİ MÜFREDATA DAHİL EDİLMELİ’

Avrupa’da dijital okuryazarlıkla ilgili birçok çalışma yapıldığını ve eğitimlerin verilmeye başlandığını ifade eden İşliyen, Türkiye’de bu durumun yeni yeni konuşulmaya başlandığını dile getirdi. İşliyen, “Şu an yapılması gereken şey dijital okuryazarlıkla alakalı eğitim anlamında bir adım atılmasıdır. Dijital okuryazarlığın müfredata bir şekilde yerleşmesi gerekiyor. Aynı zamanda bunlar bir denetim çerçevesinde gerçekleşmelidir. Denetim çerçevesinden kastettiğimiz şey, sosyal medya araçlarını ortamlarını kullanan bireylerin yaş ortalaması seviyesi neyse ona göre bir medya okuryazarlığı dersi müfredata dahil edilmeli. Onların anlayacağı bir dili kullanmak bu anlamda oldukça önemli. Mesela ilkokul seviyesindekilere bu ders daha eğlenceli bir boyuta taşınarak anlatılmalıdır. Bu eğitimin bir ders niteliği taşıması, bir zorunluluk hissettirilmesi, görev verildiğinde öğrencinin/çocuğun o görevden kaçmasını sağlar. Dersten de soğumaya başlar. Bu şekilde hiçbir şekilde bilinç oturmaz. Buna dikkat edilmelidir. Ayrıca bu eğitim süreci lisede ve üniversitede devam etmelidir” diye konuştu. Foto-Haber: Sümeyye ÇALIŞKAN

 

banner

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

banner


ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL


flf motor enerji bilişim ltd. şti. web yazılım tasarım ucuz çelik ev prefabrik site fiyat konteyner bungalov tiny house program web sayfası