banner
Köşe yazıları

EŞYA MI AĞIRDIR İNSAN MI?

Eşya mı ağırdır insan mı? Bu soru nerden geldi aklıma? Ben de bilmiyorum ama kendime bu soruyu sorduktan sonra aslında uzun süredir kafamı kurcalayan bir şey olduğunu fark ettim. Düğün..

EŞYA MI AĞIRDIR İNSAN MI?
banner

Eşya mı ağırdır insan mı?

Bu soru nerden geldi aklıma? Ben de bilmiyorum ama kendime bu soruyu sorduktan sonra aslında uzun süredir kafamı kurcalayan bir şey olduğunu fark ettim. Düğün alışverişi yapan çiftlerin ne kadar yıprandıklarına şahit oldum çoğu kez. Şu düğün bir olup bitseydi ye geliyordu insanlar. Birbirini sevmenin ötesindeydi yaşam mücadelesi ya da eşyaların, düğün salonlarının cep yakan fiyatları. Yaşamı bir mücadele olarak görmenin, yani savaştığımız şeyin ne olduğunu bile bilmeden bir mücadele tanımıyla iç rahatlatmanın yollarını arıyorduk sanki. Tüm bunlardan şikayetçi olmasak kaybettiğimiz paralara, çektiğimiz sıkıntılara haksızlık edeceğimize inanıyorduk belki de.

Mücadele bir yerde dursun, eşyaların ne kadar pahalandığını söylememe gerek yok. Sözgelimi cep telefonları. Otuz sene önce kimsenin cep telefonu yoktu ve ihtiyaç değildi, şimdi ise hem çok pahalı hem de eski nesil bir telefon kullanma şansınız yok. Ablacım o telefonlar piyasadan kalktı, ben bunu yapamam hayır ben değil kimse uğraşmaz, yenisini al daha iyi. İyi de daha dört sene olmadı telefonu alalı. Dört yıl, günümüzde hiç de kısa bir süre değil be ablacım. Hızlıca geçen ama çok şeyi de yiyip yutan bir zaman. Neyse cep telefonuna dönelim. Bir dönem cep telefonunu tamamen kırıp atmayı düşündüm. Sosyal medya, eş dost akraba. Tamam sizi de seviyorum ama yoruldum, az kendimle kalayım demek istedim. Sonra bunun imkansız gibi bir şey olduğunu fark ettim. Bütün banka hesapları, e devlet işlemleri, her şey zora girecekti. Dahası mümkün değildi, olsa da en fazla bir hafta sürerdi. Sonra telefonu açacaktım, bir sürü yeni bildirim, bir yığın cevapsız arama, bir şey mi oldu neden açmıyorsun? Evet, bir hafta telefon kullanmamak için başıma kötü bir şey gelmesi gerekiyordu ve evet ne kadar pahalı olursa olsun o artık temel bir ihtiyaçtı.

Telefonu çantaya bile atmıyoruz şimdilerde, elimizden düşmüyor kendisi ama ya diğerleri? Cep telefonları hafifleşirken ağırlaşan ev eşyalarından bahsediyorum. Dolaplar, yataklar, masalar koltuk takımları, beyaz eşya hiçbiri yerinden kalkmıyor. Malın iyisi ağır olur derdi rahmetli babam ama bu eşyalar da pek kaliteli çıkmadı. İki güne arızalanıyor hepsi. Bu işteki terslik de kafamı kurcalamıyor değil. Taşınmak istemek büyük lüks, nakliye parası akaryakıtı da hesaba katarsak uçmuş vaziyette. Bunca ağır eşyayı indirip bindirmek büyük zahmet. İnsanın bir yerden bir yere taşınması çok zor. Yani az eşya çok huzur diye bir şey pek de mümkün değil. Kimsenin bulaşık makinesinden, televizyondan vazgeçme lüksü yok. Bunca ağırlıkla yaşamaya alışacağız mecbur.

Şimdi gel gelelim başlık sorusuna. İnsan mı ağırdır eşya mı? Telefonların içindeki kalabalık ağırlık, ev eşyalarının ve taşınmazların somut ağırlığı, tüm bunları toplasak yine de insanın ağırlığı kadar etmiyor bence. Teknolojinin bu güzel nimetleri hayatını mı kolaylaştırıyor insanın yoksa hayatla arasına bir duvar mı örüyor, onun cevabını bulmak biraz zor. Tek bir şeye cevap vermek kolay ki hepsi insanın sırtında kambur, varken de yokken de. İnsan, ağır bir yük ve işin ilginç yanı taşımasını bilen için bu yük her geçen gün daha da ağırlaşıyor.

 

banner

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

banner


ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL


flf motor enerji bilişim ltd. şti. web yazılım tasarım ucuz çelik ev prefabrik site fiyat konteyner bungalov tiny house program web sayfası