banner
Özel

Gazi Tosun’un dilinden Kıbrıs Barış Harekatı…

“KIBRIS’IN YUNANİSTAN’A İLHAKINI ÖNLEMEK İÇİN TÜRK ASKERİ HAVADAN, DENİZDEN VE KARADAN ÇIKARTMALAR YAPMIŞTI. DALGA DALGA YAYILAN TÜRK ASKERLERİNİ GÖREN RUMLAR BAYRAKLARINI ÇEKEREK TESLİM OLUYORLARDI”   *** EOKA lideri Nikos Sampson..

Gazi Tosun’un dilinden  Kıbrıs Barış Harekatı…
banner

“KIBRIS’IN YUNANİSTAN’A İLHAKINI ÖNLEMEK İÇİN TÜRK ASKERİ HAVADAN, DENİZDEN VE KARADAN ÇIKARTMALAR YAPMIŞTI. DALGA DALGA YAYILAN TÜRK ASKERLERİNİ GÖREN RUMLAR BAYRAKLARINI ÇEKEREK TESLİM OLUYORLARDI”

 

***

EOKA lideri Nikos Sampson ,Yunan cuntasının desteğiyle 15 Temmuz 1974’te Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak amacıyla Makarios’a karşı iktidarı ele geçirerek adada yaşayan Türklerin egemenlik haklarını ve toprak bütünlüğünü ihlal etti. Türkiye Kıbrıs darbesinin ardından Londra’da demokratik girişimlerde bulunsa da olumlu bir cevap alamadı. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve Yardımcısı Necmettin Erbakan,  garantörlük hakkını kullanarak ve Ada’daki Türklerin güvenliğini de dikkate alarak 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’nın başlaması kararını aldı. Bu harekat Bülent Ecevit’in yaptığı, “Biz aslında savaş için değil, barış için ve yalnızca Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için Ada’ya gidiyoruz”  sözleriyle  tüm dünyaya duyuruldu.

Barış harekâtıyla Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakının önüne geçilirken Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve varlığı güvence altına alındı.

 ***

Türk Milleti belki birçok savaş arenasında gücünü dünyaya göstermiştir. Türk’ün bağımsızlık arzusunun her şeyin önünde olduğu defalarca kanıtlanmıştır.

Evet yukarda kısa bir anlatıyla Kıbrıs meselesini anlattık.

Bugün idrak ettiğimiz ’19 Eylül Gaziler Günü’ münasebetiyle Kıbrıs Barış Harekâtına katılan gönüllü gazimiz Bekir Tosun’un anılarını dinledik ve Bekir amcamız götürdü bizi o yıllara.

Kıbrıs Türk’ünü bağımsızlığından mahrum etmek isteyen güçler ve bu güçlere karşı yürütülen diplomatik girişimler.

Masada çıkmayan bir sonuç…

Çok söylenmiş ‘yurtta sulh cihanda sulh’ ilkesiyle kan dökülmeden vazgeçin bu arzunuzdan diye.

Ama bir türlü sonuç çıkmamış.

Kıbrıs’ta binlerce Türk’ün katledilmesine dayanamayan Türk ordusu

Cenevre Konferansı görüşmelerinden de bir çözüme varılamayınca 14 Ağustos 1974’te Kıbrıs harekâtının ikinci aşaması başladı ve “AYŞE TATİLE ÇIKSIN” parolasıyla Türk Ordusu Kıbrıs Türkleri için adaya akın etti. 16 Ağustos 1974’te ateşkes ilan edildi.

‘Bekledim de gelmedin’ şarkılarıyla Türk’ü tehdit edenlere ‘Bu kadar yürekten çağırma beni, bir gece ansızın gelebilirim’ nidalarıyla baskın verildi.

Kıbrıs Türkleri zulümden, katliamlardan kurtarıldı.

Anlatılacak o kadar çok şey var ki bu satırlara sığmayacak.

Dilerim ki siz değerli okurlarımız bugünün anısına Kıbrıs’ta ne işimiz var diyenlere rağmen yürekten bir araştırma yaparsınız.

Biz ki Çanakkale’de, Gelibolu’da, Sakarya’da, Dumlupınar’da canımızı ortaya koyarak bertaraf ettik düşmanı.

‘Fıtrat değişir sanma bu kan yine o kandır’

Söz konusu bağımsızlıksa Türk’ün gücü her yerdedir.

Xxxx

 

Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Rumların baskı ve zulmüne son vermek amacıyla 20 Temmuz 1974’te düzenlediği Kıbrıs Barış Harekâtı’na katılan Gazi Bekir Tosun, o günlerde yaşadıkları ve şahit olduklarını anlattı.

Birincisi 20 Temmuz, ikincisi ise 14 Ağustos 1974’te düzenlenen harekâtın üzerinden tam 49 yıl geçti. Kıbrıs Barış Harekâtına gönüllü olarak katıldığını söyleyen Tosun, iki harekatta da görev aldığını ifade etti.

‘HAVADAN, DENİZDEN VE KARADAN DALGA DALGA ADAYA YAYILDIK’

1974 yılında Kıbrıs Türk’ünün egemen haklarını korumak ve kollamak için Türk Silah Kuvvetlerinin Kıbrıs’ta bir harekât gerçekleştirdiğini aktaran Tosun şöyle konuştu: “ Tümen, kolordu, ordu, birlik ve gönüllüler; karadan, denizden ve havadan çıkartmalar yapmıştı. Bu dünyada ilk defa gerçekleşti. Havadan, denizden ve karadan dalga dalga yayılan askerlerimizi gören Rumlar beyaz bayraklarını çekerek teslim oluyorlardı. Ben harekâta gönüllü olarak katıldım. Tarihler 14-15 Temmuz’u gösteriyordu. Birinci harekâtın içerisinde görevimiz esirleri aramaktı. İkinci harekat zamanı geldiğinde ise Mağusa’ya gittik. Limanı teslim aldığımızda liman yanıyordu. Mevcudumuz 120 kişiydi. Limanda tahmil ve tahliye işi yapıyorduk. Bizde herhangi bir yaralanma olmadı fakat komşu birliklerimizde yaralananlar vardı. 28 tümene bağlı yaralılar gelmişti. Bu arkadaşlarımızın tedavileri yapılarak Türkiye’ye nakledildiler ve birçoğu birliklerine geri döndüler. Gelmeyenler ise malul gazi olarak tezkerelerini aldılar.  Bizler bir yara almadık bu yüzden muharip gaziyiz. Bizde bu şekilde görevimizi tamamladık.”

‘TÜRK ASKERİ SAVAŞ İÇİN DEĞİL, BARIŞ İÇİN ADAYA GİTTİ’

1963-1964 yıllarında Kıbrıs Türklerine yapılan saldırılar ve katliamlar olduğunu fakat Türkiye’nin bir harekata uygun ortamının bulunmadığını ifade eden Tosun, “O yılların Türkiye’si bir harekat girişimine hazır değildi. Paraşütlerimiz yamalı, botlarımızda motor aksamaları vardı ve parça bulunmuyordu. Olanaklarımız sağlıklı değildi. Bu yüzden çıkarma yapılamadı. 15 Temmuz 1974’te Yunanistan’daki cuntanın Kıbrıs’taki Makarios’u devirmek için başlattığı harekât Türklere karşı açılan savaş niteliğindeydi. Kıbrıs’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne kastedilmişti.  Türkiye Cumhuriyeti 1974 yılında bu harekâtı gerçekleştirdi. Rumlar Türk halkıyla dalga geçiyorlardı. Radyolarda yaptıkları ‘Bekledim de gelmedin’ şarkısını Türkçe anons ediyorlardı. ‘Bu kadar yürekten çağırma beni, bir gece ansızın gelebilirim’ şarkısı ile karşılık vermiş ve bir harekâtı başlatmıştık. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit “Biz aslında savaş için değil, barış için ve yalnızca Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için Ada’ya gidiyoruz” diyordu. Gerçekten de öyle oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri mecbur kalmadıkça hiçbir Rum’a ateş etmedi.1974 yılından bu yana tam 49 yıl geçti. Şu an da Rum ve Türk serbesttir. Yani bir barış sağlanmıştır. Barış Harekâtıyla Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakının önüne geçilirken Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve varlığı da güvence altına alınmıştır. Kıbrıs Türkleri bizleri çok seviyorlardı. Bizlere minnet duyuyorlardı. Bizlerin de her zaman yanında oldular” diye konuştu.

‘BİZİM VATAN SEVGİMİZ HİÇ BİR ZAMAN BİTMEZ’

Türk halkının devletine ve milletine gönülden bağlı olduğunu dile getiren Tosun, “Türk için öncesi de sonrası da aynıdır. 100 sene öncedeki vatan sevgisi ne ise, bugün de aynı ruh devam etmektedir. Türk halkındaki vatan sevgisi hiçbir zaman değişmez. Beni şu anda göreve çağırsalar yine giderim. Aynı heyecanı yine duyuyorum. Bu sevgi hiçbir zaman bitmez. Bu bize inancımızdan dolayı gelen bir vatan sevgisidir. Türklük peygamber ocağından gelir. Vatani görevini yapmaya giden askerin eline kına yakılır, türküler söylenir, ağıtlar yakılır. Bu Türklerin örf ve adetleridir. Peygamber ocağından dolayı askerlerimize Mehmetçik adı verilmiştir.  Bizler doğuştan askeriz” dedi. Foto-Haber: Şeyda  COŞAR

banner

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

banner


ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL


flf motor enerji bilişim ltd. şti. web yazılım tasarım ucuz çelik ev prefabrik site fiyat konteyner bungalov tiny house program web sayfası