banner
Köşe yazıları

İÇİ BOŞALTILMIŞ SÖYLEMLER ÇAĞI

Belki de zamanın en önemli ve en büyük siyasal süreci içerisindeyiz sayın okur. Niye mi? Siyasete yön veren söylemlerdir. Söylemlerin hakikat olmasına gerek yoktur. Sadece birinin ağzından çıkmalıdır. Dileyen inanır…

İÇİ BOŞALTILMIŞ SÖYLEMLER ÇAĞI
banner

Belki de zamanın en önemli ve en büyük siyasal süreci içerisindeyiz sayın okur.

Niye mi?

Siyasete yön veren söylemlerdir.

Söylemlerin hakikat olmasına gerek yoktur. Sadece birinin ağzından çıkmalıdır.

Dileyen inanır. İnanmanın önüne somut herhangi bir şey koyamazsınız.

Yerine başka soyut bir şey koymanız gerekir, inanan kişiyi inandığı şeyden uzaklaştırmak için daha güçlü bir şey.

Ama artık hem siyasal hem enformatik söylemler öyle çoğaldı ki bırakın yerine güçlü bir şey koymayı gerçekliğinden ve doğruluğundan emin olamayacağımız kadar çok bilgi(?) var.

Bu yüzden insanlar kendilerini bir adım öne taşıyacak bir bilgi ve dolayısıyla inanacak bir şey bulamaz hale geldi. Ve en son inandıkları şeyde takılı kaldılar.

****

Oysa hayat değişiyor, yaşam güncelleniyor, yenilikler birbirini kovalıyor.

Çağımız diğer çağlardan daha fazla söylemin daha fazla enformasyonun üretildiği bir çağ. Dolayısıyla her şeyin çok çabuk değiştiği bir çağ.

Siyasal söylemlerin üzerine çok fazla enformatik söylem ekleniyor.

Hal böyle olunca da insan seçeneksiz kalıyor. Doğruyu eğriden, hakikati yalandan ayırt edemiyor.

Hakikat ötesi diye nitelendirdiğimiz bu enformasyon çağında, hakikate ulaşamama nedenlerimizden biri aslında bu bilgi kirliliği.

Düşünün sayın okur, normal şartlarda bilgiye ulaştıkça hakikate yaklaşırsınız. Fakat öyle bir bilgi bombardımanı içindeyiz ki ulaştığımız her bilgi bizi hakikatten bir adım daha uzaklaştırıyor.

Çünkü kontrolsüzce kullanıma sokulan ve bilgi olarak ifade edilen hiçbir şey aslında tam olarak bilgi değil.

Haber, yorum ne bileyim salt veri…

****

Belki de seçemediğimiz için, doğrudan bize verilmeye çalışıldığı için, maruz bırakıldığımız için elimizdeki bilgiler bizi hakikate götürmüyor; varsayımdan ibaret bırakıyor, yorumun önüne geçemiyor ve fayda sağlamıyor. Kim bilir?

Kim bilir biliyor musunuz? Siz bilirsiniz.

Herkes gözlerini görmek için açarsa herkes bilir.

Herkes körü körüne bağlandığı şeyleri bir kenara koyup, hakikati ararsa, gerçeği merak ederse, tamamını değilse de bir kısmına ulaşır hakikatin.

Sözün özü yok. Çünkü anlamlar anlamsız.

Yarım yamalak bilgiler, eksiltili veriler, hatalı söylemler, dezenformasyonlar…

Biliyorsunuz, nitelikli bir bilgi bir insanı ipe götürür ve ipten alabilir.

Bilginin bu denli önemli olduğu bir dünyada, çağımızın hastalığı bilgiyi önemsizleştirmektir.

Önemsiz demiyoruz elbette. Ama onun her türlüsünü kullanıma sokarak; sürekli yalan, hatalı, eksiltili, çarpıtmalara yer verdiğimiz zaman tehlikeli bir bilgiye götürüyor o bilgi bizi.

Peki, tehlikesiz bilgi yok mu? Sayın okur…

İnterneti, tehlikeli diye, bilgi kirliliği var diye kullanmayacak mıyız?

Elbette kullanacağız. Ama nitelikli bir kullanım olacak bu.

Güvenilir ve doğru bilgi için üşenmeyeceğiz önce.

Dijital kaynaklardaki bilgileri diğer farklı kaynaklardan doğrulamaya çalışacağız.

Bilgileri karşılaştırarak tarayacağız.

Sırf internette yer verilmiş diye doğru kabul etmeyeceğiz hemen.

Şüpheyle yaklaşıp, aklıselim bir değerlendirme yapacağız.

Birçok güvenilir teyit platformu var. Bu platformları takip edeceğiz.

Cumhurbaşkanlığı iletişim başkanlığının resmi web sitesindeki dezenformasyon bültenlerini takip edeceğiz.

Haber sitelerindeki bilgileri doğrudan kabul etmeden, farklı haber siteleriyle karşılaştırma yapacağız.

Ana akım medya kuruluşları resmi açıklama yapana kadar, sosyal medyadaki her bilgiyi doğru kabul etmeyeceğiz.

Araştırma yaparken alelade internet sitelerinden değil bilimsel niteliği olan makale, dergi ve e-kitaplardan yararlanacağız.

Ve en önemlisi bilgiyi paylaşmanın, dağıtmanın bu kadar kolay ve basit olduğu bir çağda, biz bir söylemde bulunurken bir-iki kez değil etraflıca düşünerek paylaşım yapacağız.

Ayrıca yaşamımız telefon, televizyon ve bilgisayardan ibaretmiş gibi davranmayacağız.

İnternetin kullanım kolaylığına kapılıp yazılı eserlerden kopmayacağız.

Okuyacağımız serbest eserler olacak hayatımızda.

Alanımızla, mesleğimizle ilgili, bizi geliştirecek, ufkumuzu açacak, derinlemesine bilgi sahibi yapacak yazılı eserleri evlerimizde bulunduracağız.

Bunları yapmazsak sayın okur, bu enformasyon bombardımanında bize dayatılan söylemleri nasıl ayıklarız ve zihnimizde ikna lambalarını yakarız ki?

banner

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

banner


ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL


flf motor enerji bilişim ltd. şti. web yazılım tasarım ucuz çelik ev prefabrik site fiyat konteyner bungalov tiny house program web sayfası