‘İlk depremden sonra korkudan sabaha kadar otobüste yattık’

DEPREMDE 12 YAKINI KAYBEDEN ECZACI SEMİR ALTUN, AİLESİYLE BİRLİKTE AKSARAY’DA YAŞAYACAK

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Hatay’dan Aksaray’a gelen Semir Altun, eşi ve 2 çocuğuyla artık Aksaray’da yaşayacak.

bir eve yerleşerek eczanede işe başladı. Semir Altın, yaşamımızı Aksaray’da sürdüreceğiz. hayırseverlerin desteği ile

Hatay’ın Antakya ilçesi Serinyol mahallesinde oturan eczacı kalfası Semir Altın, deprem felaketinin ardından Aksaray’a geldi. Hayırseverlerin kiraladığı evde kalmaya başlayan aile, depremde yaşadıklarını gazeteniz Aksaray Egemen’e anlattı.

Depremin 3. günü Aksaraylı Avukat Levent Bozkurt ile doktor eşi sayesinde Aksaray’a gelebildiklerini belirten Semir Altın, “Burada bizlere kalacak yer ayarladılar. Onlara çok teşekkür ederim. Depreme 4 katlı evin zemin katında yakalandık. İlk deprem yavaş başladı. Daha sonra hızını artırdı. Neye uğradığımızı şaşırdık. Önce bir hepimiz bir köşeye pustuk. Şiddeti biraz durulunca hemen kendimizi dışarı attık. Biz şanslı idik ve binamız çökmedi. Binamızdaki çatlak ve hasarı ise sonradan öğrendik. O gün şiddetli bir yağmur vardı. Halk otobüsümüz vardı. Bütün binadakiler gün aydınlanana kadar otobüste bekledik. Hava aydınlanınca etrafa baktık. Mahallemizde çok yıkım vardı. Birçok insan göçük altındaydı. Bizim elimizden bir şey gelmedi. Çünkü malzeme ve kurtarma ile ilgili bilgimiz yoktu. Bu yüzden hiçbir şey yapamadık. İkinci depremde araç kullandığım için depremi çok hissetmedim. Baldızım evinden çıkarken kafasından ve ayağından yaralanmış ve onu hastaneye götürüyordum” dedi.

‘HAYATIMIZI AKSARAY’DA SÜRDÜRECEĞİZ’

Aksaray’a gelince normalde memleketimize döneriz diye düşündüğünü ifade eden Altın, “Benim kızım LGS’ye hazırlanıyor. Bir şekilde hayatımıza tekrar devam etmemiz gerekiyor. Bu yüzden burada kaldık. Ben de eczacı kalfası olduğum için bir eczanede çalışmaya başladım. Hayırsever Filiz Erdemir evimizin eşyalarını ayarladı. Burada tekrar hayatımızı bir düzene oturtmaya çalışıyoruz. Aksaray’a geldiğimizden beri hep iyi insanlarla karşılaştık. Herkes burada elinden geldiği kadar bize yardımcı olmaya çalışıyor” diye konuştu.

‘12 YAKINIMI DEPREMDE KAYBETTİM’

Depremde 12 yakınını kaybettiğini anlatan Altın, “Antakya ve İskenderun’da kuzenlerimi kaybettik. Aynı apartmanda 10 kişi vardı. Hepsi farklı dairelerde kalıyordu.  Göçme sonucu hiçbiri evinden çıkamadı. Elimizden bir şey gelmiyor. Kimsenin yapacağı bir şey yok” dedi.

Semir Altının eşi Çiğdem Altın ise deprem gününü şöyle anlattı: “Uyurken birden sallanmaya başladık ve neye uğradığımız şaşırdık. 2 çocuğumuzda uyuyordu, hiç hatırlamıyorum. Kapıya doğru yürürken, sarsıntıdan sağa ve sola doğru çarpmaya başladık. Elektrikler kesildi. Koridor da ayakkabılık devrildi. Oğlum düştü. Onu kaldırarak kendimizi, terliksiz ve çorapsız bir şekilde dışarı attık. Pijamalar ile sağanak yağmurun altında kaldık. Çok korkunç bir gündü. Otobüste beklerken çocuklarımız üşümesin diye çorap ve ayakkabı almak için eve geri dönerken tekrar ikinci bir deprem daha oldu. Tekrar hızlı bir şekilde evden uzaklaştık. Çocuklarımız ise durumu görünce eve gitmeyin size bir şey olacak diye ağlamaya başladılar.” Foto-Haber: Erkan ALTUNTAŞ