Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Şahin, mimarlıkla müzik ve şiir arasında benzerlikler olduğunu, üç sanat alanında da estetik, uyum ve ahengin çok büyük önem teşkil ettiğini söyledi. ASÜ..
Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Şahin, mimarlıkla müzik ve şiir arasında benzerlikler olduğunu, üç sanat alanında da estetik, uyum ve ahengin çok büyük önem teşkil ettiğini söyledi.
ASÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi öğrencileri yeni sezonun ilk dersini Zinciriye Medresesinde işledi. Derse konuk olarak katılan Rektör Şahin, sanat ve imar üzerine bir değerlendirmede bulundu. Hacı Bayram-ı Veli’nin şehirlerin imarı ile gönüllerin imarı arasında bir bağlantı kurduğunu ileten Prof. Şahin, mimarlığın şehirlerin imarı ile doğrudan ilişkili olduğunu, bu nedenle mimarların gönüllerin imarı konusuna da dikkatle bakması gerektiğini söyledi. Bunun sağlanabilmesinin yolunun da güzel sanatlarla ilgilenmekten, kültürleri tanımaktan ve ruhi melekeleri geliştirmekten geçtiğine değinen Şahin, “Mimari bir eser üretmekle müzik ve şiir arasında bir benzerlik olduğu kanaatindeyiz. Bir müzik eserinde ritim vardır, ahenk vardır, estetik vardır. Bir şiirde de -özellikle divan şiirinde- bu özellikleri görmek mümkündür. Mimarlıkta da eser üretilirken doğaya ve çevreye uyumuna, şehirlere estetik bir güzellik katıp katmadığına, insanların yaşam biçimleriyle ve kültürel yapılarıyla ahenk içinde olup olmadığına bakılır. Bunların sağlanabilmesi için de gönül dünyamızda bir ahengin, estetiğin, uyumun olması gerekir” dedi.
‘AKSARAY, TARİHİ MİMARİ ESERLER AÇISINDAN ÇOK ZENGİN BİR ŞEHİR’
Mimarlık ve Tasarım Fakültesi öğrencilerinin tarihi mekânlarda ders yapmasının kültürel ahengin anlaşılması ve yapıların ruhunun kavranabilmesi açısından çok değerli olduğuna da dikkat çeken Rektör Şahin, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Aksaray bu açıdan çok zengin bir şehir. İçinde bulunduğumuz Zinciriye Medresesi, şehir merkezinde bulunan Ulu Cami, Azm-i Milli Fabrikası, Paşa Hamamı, köprüler ve tarihi nitelikteki sivil yapılaşma örnekleri olan konutlar… Bu yapıları gezmek ama gezerken de dikkatlice bakmak ve görmek gerekiyor. Neler yapmışlar, nasıl inşa etmişler, estetik olarak nasıl bakmışlar, kültürel ögeleri nasıl kullanmışlar? Tüm bu detaylarla birlikte yapılara bakmak, ileride mesleğinizi icra ederken sizlere önemli ölçüde yol gösterecektir.”
‘TASARIMCI KİMLİĞİ ELEŞTİREL BAKIŞ AÇISIYLA KAZANILIR’
Programda konuşan Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammed Sarı da Mimarlık Bölümü öğrencilerinin, bulundukları şehrin mimarisini tanıması gerektiğini belirtti. Mimarlığın mühendislik, tarih, sosyoloji, güzel sanatlar ve hukuk gibi bilimsel disiplinlerle ilişki içinde olduğuna vurgu yapan Prof. Sarı, “Mimarlık Tarihçisi Lewis Mumford, ‘Tarih Boyunca Kent’ isimli kitabında, ‘Her binanın yapımında orayı inşa eden kişilerin biyografisi taşınır’ der. Tarihi mekânları tanımak, dönemlerin inşa süreçlerini ve tarihi kişiliklerini de tanımak anlamına gelmektedir” dedi. Yapılan konuşmaların ardından ASÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Öğretim Görevlisi Çiğdem Gürel Ağır, mimarlık bölümüne dair genel bilgiler içeren bir ders yaptı. Mesleğin zor ama çok güzel olduğuna değinen Ağır, “Mimarlık mesleği farklı bakış açıları ve çevrenize geniş bir perspektiften bakabilmeyi gerektirir. Bir mekâna gittiğinizde mutlaka oradaki tüm detaylara bakın ve merak edin. Eleştirel bakmayı bilmelisiniz çünkü tasarımcı kimliği böyle kazanılabilir” dedi.
Zinciriye Medresesindeki ders kapsamında Rektör Şahin, öğrencilere kısa bir ney dinletisi de sundu ve her öğrencinin mutlaka bir sanat dalıyla ilgilenmesinin önemli olduğunu kaydetti. (Haber Bülteni)
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)