banner
Köşe yazıları

SAHİP ÇIKALIM KÜLTÜRÜMÜZE, UNUTMAYALIM KÖKLERİMİZİ…

Dünyanın en eski müzik aletlerinden vurmalı sazlardan Davul… Sümerlerin kabartmalarında tasvirleri bulunan oldukça köklü bir çalgı aleti… Eskinin yağlı güreşlerinde, düğünlerinde, tellalların ellerinde hayatın birçok alanında davulları görmekteyiz. Davulu gördüğümüz..

SAHİP ÇIKALIM KÜLTÜRÜMÜZE,  UNUTMAYALIM KÖKLERİMİZİ…
banner

Dünyanın en eski müzik aletlerinden vurmalı sazlardan Davul…

Sümerlerin kabartmalarında tasvirleri bulunan oldukça köklü bir çalgı aleti…

Eskinin yağlı güreşlerinde, düğünlerinde, tellalların ellerinde hayatın birçok alanında davulları görmekteyiz.

Davulu gördüğümüz önemli ve güzel alanlardan bir diğeri ise Ramazan ayı…

Eski dönemlerde şimdilerde olduğu gibi çalar saat, telefon alarmları, akıllı bileklikler olmadığından davulculara düşermiş ahaliyi sahura kaldırmak.

Fakat rahatsız edici biçimde yapılmazmış.

Rahat yatağında, tatlı uykusundayken insanı, davul sesi duymak hoşnut edermiş.

Kulağa hoş gelecek makamdan oluşan davul vurguları, güzel sözlerden oluşan manilerle birleşince insanın içi huşuyla dolarmış.

Öyle rastgele çalınmazmış davullar, rahatsız etmezmiş insanları. Zira Ramazan davulculuğu bir sanat işi olarak görülmekteymiş.

Öyle, ‘Ben davulcu olacağım’ diye ortalığa çıkan her kişi Ramazan davulcusu olamazmış.

Bir eğitime bir sınava tabi tutulurmuş davulcular.

Burada amaçlanan İslam alemi için kutsiyet arz eden bu mübarek ayda hiçbir ritüelin insanları ibadetten uzaklaştırmamasıymış.

Dünyalıklardan uzak, saf ve tertemiz bir niyetle oruca başlamak gayesi taşıyormuş bu bakış açısı.

İslam’a  da böylesi bir düşünceli tavır yakışırdı elbette.

Böyle anlatıyor eskiler Ramazan’ı, davulcuları…

Öte yandan manilerden bahsediyorlar.

Bazen hikmetli, bazen tebessüm ettirici, bazense insanın düşünmesini sağlayan dörtlüklerden…

Müminlere nimettir,

İlk on günü, rahmettir,

Bu ayda oruç tutmak,

Büyük bir ganimettir.

xxx

Tabi yalnızca Ramazan davulcularının dilinde dolaşmaz manilerimiz.

Mani söylemek, mani okumak, mani açmak, mani çekmek gibi birçok şekilde hayatımıza dahil olur geçmişte manilerimiz. Şimdi ise birkaç Ramazan kutlamasında bahsediyoruz manilerden…

Fakat önceden oldukça yaygınmış mani söylemek.

Çoluk, çocuk, yaşlı, genç, evli, bekar, şair, vatandaş, sevdalı herkesin farklı amaçlarla söylediği farklı hissiyatlardan çıkan bir kültürmüş.

Türk halk edebiyatında önemli bir yeri olan bu maniler halk ozanlarının bazen birdenbire ağzından çıkan, bazen derin düşüncelerin ardından çıkan anlamlı, kafiyeli dörtlükler, aşık atışmalarında karşılıklı olarak söylenir.

 

Güzel, anlamlı ve köklü bir kültür ürünü olarak çıkar karşımıza, davul ve mani ritüeli.

Sahip çıkalım kültürümüze, içinde bizden parça taşıyan alışkanlıklarımıza.

Unutmayalım köklerimizi…

banner

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

banner


ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL


flf motor enerji bilişim ltd. şti. web yazılım tasarım ucuz çelik ev prefabrik site fiyat konteyner bungalov tiny house program web sayfası