Gündem

ARAMAYA VE BULMAYA DAİR

Dünya üzerinde yığınlarca doğru ve yanlış vardır. Hatta bu öyle bir yığındır ki, zaman ve mekân mefhumundan ayrıksı sürekli kendini yeniler. Bunu fark ettiğinde insan, bununla başa çıkamayacağını düşünür ve..

ARAMAYA VE BULMAYA DAİR
banner

Dünya üzerinde yığınlarca doğru ve yanlış vardır. Hatta bu öyle bir yığındır ki, zaman ve mekân mefhumundan ayrıksı sürekli kendini yeniler. Bunu fark ettiğinde insan, bununla başa çıkamayacağını düşünür ve başka bir şeyler aramaya koyulur. Bulduğunda; gönlünü rahatlatacak bir şeyler, bulamadığında ise bulma arzusuyla aramaya devam etmesini sağlayacak bir şeyler…

Herkes bir arayış içindedir elbette, fakat ne aradığını bilmeyerek aramaya devam eden biri, aslında ne aradığını biliyordur. Yalnızca farkında değildir. Arayışın adı hakikattir. Bulunması söz konusu değildir. Bulunmuyor diye aranmaktan vazgeçilecek bir şey hiç değildir. Hakikat arayışı öyle bir yoldur ki onu bulma hayaliyle yürümek bile gönlün hoş olması demektir. Fakat önce onu aradığının farkında olmak gerek. “İsterdik ki hakikat işimize gelmese de tüm ihtişamıyla, bütün çıplaklığıyla karşımıza çıksın ve bizi yerle bir etsin, biz bu sonuca en baştan razıydık. Çünkü bütün çabalamalarımız bütün arayışlarımız, nefsimizi, hakikatin onu incitemeyeceği şekilde terbiye etmekti zaten. Temel kabulümüze göre hakikat, hakikat ehlini incitemezdi de” böyle anlatmıştı Dücane Cündioğlu ‘Göz İzi’ kitabında. Bir insanın gönlüne kanat takan, uçmadan arşa ulaştıran, heyecandan paramparça eden kendisi için kendinden önce sarf edilmiş şu cümlelere bakın…

İlk arayışlar ne aradığını fark etmek içindir sayın okur. Aramaya devam et. Çünkü tıpkı Amin Maalouf’un dediği gibi hakikatin iki yüzü vardır ve sen göremeyebilirsin. Şöyle düşünelim: Bir arkadaşınız, başına gelen bir olayı anlatıyor. Bu olay yalnızca arkadaşınızın anlattığından mı ibarettir? Yoksa bilinmeyenler, görünmeyenler de var mıdır? Elbette arkadaşınızın anlattıkları doğrudur, yaşanmıştır. Fakat hakikat değildir. Hakikat asla bir beşerin iki çift gözü, kulağı yahut hislerinden ibaret olamaz. Olay yerine gitmelisin, diğer tanıklarla görüşmelisin, bulguları karşılaştırmalısın. Fakat yine de bunları yaptığın halde hakikate ulaşamayabilirsin.

Bakmak başka, baktığın yerde görüneni görmek, görünmeyeni görmeye çalışmak başka. Şimdilerde bakıyorum, görmek için bakan pek fazla yok. Baktığı halde göremeyen de çok. Aslında bunlar biraz tecrübe, biraz istek, biraz feraset biraz da yaşam tarzımızla alakalı. Hayata bakışımız küçük bir penceredense olayları görüş açımız elbette geniş olmayacaktır.

 

banner

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

banner


ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL


flf motor enerji bilişim ltd. şti. web yazılım tasarım ucuz çelik ev prefabrik site fiyat konteyner bungalov tiny house program web sayfası