Özel

Rönesans Rezidans’ta yaşayan Aksaraylı Tuğba öğretmen ve iki çocuğundan hala bir iz yok

6 Şubat tarihinde meydana gelen ve 11 ilde can ve mal kaybına neden olan depremde Rönesans Rezidans yıkıldı. Antakya ilçesi Ekinci Mahallesi’nde 2013 yılında tamamlandıktan sonra ‘Cennetten bir köşe’ sloganıyla..

Rönesans Rezidans’ta yaşayan Aksaraylı Tuğba öğretmen ve iki çocuğundan hala bir iz yok
banner

6 Şubat tarihinde meydana gelen ve 11 ilde can ve mal kaybına neden olan depremde Rönesans Rezidans yıkıldı. Antakya ilçesi Ekinci Mahallesi’nde 2013 yılında tamamlandıktan sonra ‘Cennetten bir köşe’ sloganıyla satılan ve 250 daireden oluşan Rönesans Rezidans da enkaz altında yüzlerce kişi hayatını kaybetti, birçok kişinin ise izine bile rastlanmadı

ACILI BABA ‘GÖZÜMÜN NURU, SARIÇİÇEĞİM, ÖĞRETMENİM, CANIM KIZIM’ DİYEREK TARİFİ OLMAYAN ACIYI YÜREKLERE NAKŞETTİ

Aksaray’da yaşayan Karaman ailesi, Hatay’da depremde yıkılan Rönesans Rezidans’ta oturan kızı Tuğba Koşar (36) ile torunları Mustafa Kemal (3) ve Mehmet Akif Koşar’dan (1) bir yıldır haber alamıyor.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremde Hatay’da yıkılan Rönesans Rezidans’ta oturan Tuğba Koşar ile iki oğlu enkaz altında kalmıştı. Depremin ardından anne Suna Öztürk ve baba Ahmet Karaman, Hatay’a gidip günlerce Ekinci Özel Eğitim Meslek Okulu’nda öğretmenlik yapan kızı ile torunlarını aradı, ancak bir sonuç alamadı. Kızları ve torunlarının bulunmasını isteyen çiftin evinin duvarında da rezidansta halen ulaşılamayan kişilerin ve depremde kayıp olan 147 kişinin fotoğrafları yer alıyor.

‘1 YIL GEÇMESİNE RAĞMEN ACIMIZ İLK GÜNKÜ GİBİ TAZE’

Acılarının her geçen gün katlandığını söyleyen baba Ahmet Karaman, “Gerçekten bu acının tarifi yok. Gözümün nuru, sarıçiçeğim, öğretmenim canım kızım. Allah’ım böyle acıyı ülkemize bir daha yaşatmasın. Gelinen noktada 1 yıl geçmesine rağmen aynı bugün olmuş gibi o acı yüreğimizde. Kızımı rüyalarımda görüyorum. Rüyalarımda onunla konuşuyorum” dedi.

‘GECE TELEFONLA KONUŞTUK SABAHA DEPREME UYANDIK’

Kızının deprem öncesinde Aksaray’a izne geldiğini ve torunlarıyla birlikte bir hafta kaldıklarını söyleyen Karaman; “Kızım ve torunlarım bizimle beraber burada bir hafta kalıp tekrar Hatay’a döndüler. Ben o dönemde hastalanmıştım. Annesine, Tuğba hocama söyleme dediğim halde benim hasta olduğumu söylemiş. Kızım deprem gecesi beni aradı. İyi misin baba üzülme diye beni teselli etti. Aynı gecenin sabahında Aksaray’da depremin sallantısından uyandık. Eşim hemen kızımızı aradı. Telefonlara cevap vermeyince damadımızı aradık. Gece nöbetteydi ve o kurtuldu. Kızım ile 2 torunum orada şahadet şerbetini içtiler” diye konuştu.

‘HAYATIN EN ACI GERÇEKLERİNİ ORADA GÖRDÜK’

Kızlarına ulaşamadıklarını ve hemen Hatay’a hareket ettiklerini dile getiren Karaman şöyle konuştu: “Biz Aksaray’dan tabiri caiz ise uçarak Hatay’a otomobil ile 3,5 saatte ulaştık. En erken ulaşan kişilerden birisi benim. Ondan sonra ulaşımda kapandı. Binanın yanında askerler vardı. Apartmanın üst katlarından düşenler yerlerde yatıyordu. Biz hayatın en acı gerçeklerini orada gördük. Biz depremin ilahi bir ikaz olduğunu biliyoruz. Bunda hiçbir sıkıntımız şüphemiz yok. Bizim itirazımız ve isyanımız ise bu yapılan yapıların denetimsiz, kalitesiz ve kontrolsüz olmasına ve tedbirlerin alınmamasına. Biz yetkililerden çocuklarımızdan bir toz tanesi olsa dahi bulunması ve bir mezarlarının olmasını istiyoruz. DNA testlerimizi de verdik. Hala bir ses yok. Kızım ve torunumla kayıp birçok kişi var. Bu kişilere ne oldu? Rönesans Rezidans’ta cennetten bir kale denilen, dayanıklı ve lüks diye allanıp pullanıp satılan 250 daire… Bin kişinin üzerinde insanın yaşadığı bir site. 12 katlı bina tamamen yan yattı. Buradan sadece 100 kişi kurtuldu. 60’a yakın kayıp var ve geri kalan kişiler vefat etti. Biz orada binanın nasıl yapıldığını gördük. Demir kolonların çok zayıf bağlandığını gördük. Biz buna kızıyoruz.”

‘ARAMA KOMİSYONU KURULUP KAYIPLARIN  TEKRAR ARANMASINI İSTİYORUZ’

Devlet yetkililerine seslenen anne Suna Öztürk, alınan DNA eşleşmelerinin sonuçlandırılmasını istedi. Kaybolan 60’a yakın kişinin DNA’larının olmadığını ifade eden Öztürk, “11 il genelinde 147 canımız kayıp. 38 tanesi küçük bebek. 3 aylık ile 15 yaş arasında çocuklarımız kayıp. Yetkililerden ellerini vicdanlarına koyarak hareket etmelerini istiyoruz. Aileler 1 yıldır gözyaşı içindeler. Artık bizlere bir el uzatın. Bizi bu sıkıntıdan kurtarın. Kayıp yakınları olarak arama komisyonu kurulup bu kayıpların tekrar aranmasını istiyoruz. Depremin yıl döneminde aile olarak Rönesans Rezidans’a gidip kızım ve torunlarım için depremde yakınlarını kaybeden ailelerle bir araya geleceğiz” diye konuştu. Foto-Haber: Şeyda COŞAR

 

banner

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

banner


ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL


flf motor enerji bilişim ltd. şti. web yazılım tasarım ucuz çelik ev prefabrik site fiyat konteyner bungalov tiny house program web sayfası