Aksaray Kültür Merkezi’nde seramik sanatçısı Dr. Öğretim Üyesi Nilüfer Nazende Özkanlının, ‘Çamurdan Kursaura’ adını verdiği seramik sergisi yoğun ilgi gördü. Serginin açılışına Aksaray Girişimci İş Kadınları Derneği Başkanı Hatice Şahin..
Aksaray Kültür Merkezi’nde seramik sanatçısı Dr. Öğretim Üyesi Nilüfer Nazende Özkanlının, ‘Çamurdan Kursaura’ adını verdiği seramik sergisi yoğun ilgi gördü. Serginin açılışına Aksaray Girişimci İş Kadınları Derneği Başkanı Hatice Şahin Eroğlu ve çok sayıda sanatsever katıldı.
‘AKSARAY’IN BİLİNEN EN ESKİ ADI: KURSAURA’
Sergide konuşan Aksaraylı Nilüfer Nazende Özkanlı, “Kursaura Aksaray’ın bilinen en eski adı. Hititçe sözlükte ise Kursaura tablet ve tabak anlamanı da geliyor. Tarihçilerimiz de Kursaura’nın tabak ve tablet diyarı olduğunu söylüyorlar. Bende bir Aksaraylı olarak eserlerimde bunu dile getiriyorum. Seramik yüzeyleri kaplayan astar, ilk çağlardan beri kullanılan bir teknik. Astar için ben Güzelyurt’un toprağını kullandım. Üç ay boyunca bunun üzerine araştırmalar yaptım. Çalışmalarım sonucunda bu toprağın astar olarak kullanmak için çok uygun olduğunu tespit ettim. Geleneksel çömlekçilikte kullanılan kili seramik yüzeylerde denedim. Farklı renklendiriciler kullanarak, astarları hazırlayıp çağdaş seramik ile birleştirdim. Gelveri’nin toprağını öne çıkarmak ve Aksaray’ın Kursaura adını literatür taramalarında çağdaş seramik ile anılmasını sağlamak istediğim için Kursaura ismini kullandım” dedi.
Özkanlı, “Annem Aksaray İl Halk Kütüphanesi’nin müdürüydü. Benim ilk olarak çamurla tanışma anım kütüphanenin bahçesinde oldu. O zamanlar küçük çapta kap ve kaçaklar yapmaya başladım. Daha sonra seramik bölümü okumaya karar verdim. 1988 ile 1989 yıllarından bu yana elim hiç çamurdan çıkmadı diyebilirim. Aksaray’da Güzelyurt Meslek Okulu El Sanatları Bölümünde çalışmalarımı sürdürüyorum” diye konuştu. Foto-Haber: Erkan ALTUNTAŞ
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)