‘Kafamızın içinde yeterince ses yokmuş gibi küçük kutulardan gelen sesleri merak ediyoruz hala…’ SHUTTER ISLANDS Yenik düştük merak hastalığımıza… Film izleyeceğiz. Klasik söz gelimiyle önereceğiz… Filmi dinlemeye hazır birkaç..
‘Kafamızın içinde yeterince ses yokmuş gibi küçük kutulardan gelen sesleri merak ediyoruz hala…’
SHUTTER ISLANDS
Yenik düştük merak hastalığımıza…
Film izleyeceğiz. Klasik söz gelimiyle önereceğiz…
Filmi dinlemeye hazır birkaç kişi ve bunu anlatmaya meraklı bir köşe yazar var.
İzlediğimiz filmin can alıcı noktalarını aktaracağız.
Şayet, izlediyseniz anladığınız şeyin doğru olup olmadığını sorgulayacaksınız. Peki ya izlemediyseniz?
***
Gerilim, korku, heyecan ve dikkat… O an’dan başka hiçbir şeye el vermemeliydi.
Şimdi kulağınıza eğilip sessizce fısıldamak istiyorum şu cümleleri:
“Bu husus çok önemli”
‘Burada zihin üzerinde deneyler yapılıyor’ bunu size akli dengesi yerinde olmayan biri söylese inanır mıydınız ona?
***
Hiç kimse siz deliyken, sizi dikkate almayacaktır. Sizle ve sizin söylediklerinizle ilgili her şeyin yabana atılmasını, aklınızın yerinde olmaması sağlayacaktır. Evet, siz deliyseniz bir problem yok, anlattıklarınız bir hayal ürünü olabilir fakat ya değilseniz?
Buyurun, izleyici için dipsiz bir kuyu. Adı dilemma… Yani ikilem…
***
‘Deli olduğunuzu iddia ederler, sonra bütün itirazlarınız onları haklı çıkarır’
Delisiniz diye varlığınız umursanmadan rahatça bir şeyler yapılıyorsa yanınızda; deli değilseniz, deli olmadığınız da bilinmiyorsa nasıl anlatırdınız bu olanları?
Deli yaftası yapışıkken üzerinize, aklınızı hep satılığa çıkarırlar.
Bazen aklınızı size satmaya çalışırlar.
Bazen de aklınızı kendi akıllarıymışçasına kullanıp sizi yok sayarlar…
***
Beyin acıyı kontrol eder. Korkuyu empatiyi, uykuyu, açlığı, öfkeyi her şeyi…
Peki, sizin beyniniz, ya o kontrol altına alınmak istenirse?
Geçmişte ki bir travmanıza parmak basıp sizin aklınızı yitirdiğinizi söyleyecek olsalar mesela…
Birileri sizi deli olduğunuza inandırmak istese, deli olduğunuzu kabul ediyormuş gibi davranır mısınız?
Ya da olmadığınıza inandırmak için elinizden geleni yapar mısınız?
Tüm bu sorulara Teddy Daniels yanıt arıyor…
***
Usta yönetmen Martin Scorsese tarafından Dennis Lehane’nin ünlü romanından sinemaya uyarlanan filmin başrolünde Leonardo DiCaprio oynuyor. 2010 yapımı film, Massachussets sahili açıklarındaki Zindan Adası’nda, suç işlemiş akıl hastalarının tedavi edildiği bir psikiyatri hastanesinde geçiyor. Ashecliffe Hastanesindeki esrarengiz olaylar akıl sınırlarını zorlayacak şekilde aktarılıyor.
Deli olmak değil midir zaten özgürlük? Yanlış anlaşılırlar sadece, zindanlara kapattıklarında zihinlerini de kitlediklerini sanarlar.