banner
Gündem

ASÜ’de Hocalı Katliamı ve Ermeni meselesi konferansı

asÜ’de hocalı katliamı ve ermeni meselesi konferansı ermenİ İddİalari bİlİmsel aÇidan doĞru deĞİl asÜ’de hocalı katliamı ve ermeni meselesi konferansı   aksaray Üniversitesi (asÜ) rektörü prof. dr. yusuf Şahin, türkiye’nin..

ASÜ’de Hocalı Katliamı ve  Ermeni meselesi konferansı
banner

asÜ’de hocalı katliamı ve ermeni meselesi konferansı

ermenİ İddİalari bİlİmsel aÇidan doĞru deĞİl

asÜ’de hocalı
katliamı ve

ermeni meselesi konferansı
 

aksaray Üniversitesi (asÜ) rektörü prof. dr. yusuf Şahin,
türkiye’nin sancağının gölgesinin çok geniş bir alanı kapladığını, ancak kendi
medeniyet coğrafyamızda olup biten gelişmelerin akademik olarak çok daha yoğun
şekilde çalışılması gerektiğini söyledi.

‘ÖĞrencİlerİmİzİn bu konulari daha Çok ÇaliŞmasi lazim’

asÜ Öğrenci konseyi ve turkuaz Öğrenci topluluğu işbirliği
ile düzenlenen ve hocalı katliamı ile ermeni meselesinin anlatıldığı
konferansın açılışında konuşan rektör Şahin, son derece önemli ayrıntılara
dikkat ekti. “bize bir hikâye anlattılar ve bu hikâye birkaç günlük bir hikâye
değil. maalesef bize, öğretilmek istenen bir dünyanın sorunlarını en ince
ayrıntısına kadar bilen, onlara çözümler üretmeye çalışan ve aktaran bir
taşeronluk yaptırdılar” diyen asÜ rektörü, “dünyadaki pek çok detayı
öğrencilerimize anlatabiliyoruz. 1971 paris komünü’nü, kazıcılar ve
düzleyiciler hareketini, 1830, 1848 ayaklanmalarını uzun uzadıya
anlatabiliyoruz. mesela paris’i, londra’nın yönetim sistemini anlatabiliyoruz. ama
ilginçtir, ‘bosna’da ne oldu?’ diye sorulsa anlatacak bir şeyler bulamıyoruz.
bize ‘suriye’de ne oluyor, ne bitiyor?’ diye sorulduğunda pek bir şey
anlatamıyoruz. aynı şey hocalı için de geçerli” dedi. türkiye’de siyaset bilimi
ve uluslararası İlişkiler alanlarında çalışanlar arasında, bu konuyu etraflıca
bilenlerin sayısının bir elin parmaklarını geçmeyeceğini söyleyen prof. Şahin,
“oysa bu ülkenin sancağının gölgesi çok daha geniş bir alanı kapsar. bu sancak
bosna’yı, makedonya’yı, azerbaycan’ı, suriye’yi, irak’ı, mısır’ı kapsar. Çok
çalışmamız, öğrencilerimizin ise bizden daha çok çalışması lazım. başta hocalı
olmak üzere, gözleri kapattığımız ve ‘Öyle bir dünya mı var?’ dediğimiz her
şeyi çok çalışmanız gerekiyor” şeklinde konuştu.

‘bahsedİlen bÖlge ermenİlerİn anavatani olamaz’

Şahin’in konuşmasının ardından kürsüye gelen asÜ Öğretim
Üyesi yrd. doç. dr. cihat yıldırım, “ermeni sorunu mu yoksa sorun olan ermeni
mi?” diye sorarak, meselenin adının iyi konulması gerektiğini belirtti ve
“bizce bu, sorun olan ermeni’dir” dedi. ermenilerin doğu anadolu, kafkasya ve
hazar’a kadar uzanan bölgede bir vatan, bir anavatan iddiasında bulunduklarını
ama bunun mümkün olmadığını söyleyen yıldırım, “bir coğrafi bölgenin anavatan
olması için üzerindeki toplumun uzun süredir orada yaşaması, siyasal bir devlet
kurması ve bir medeniyet inşa etmesi gerekiyor. tarihsel süreç içerisinde
baktığımızda, ermeniler, -bugünkü yaşadıkları bölge de dâhil- hak iddiasında
oldukları yerlerde nüfus itibariyle çoğunlukta olmadılar, uzun soluklu siyasi
teşekküller oluşturamadılar, kendilerine özgü bir kültür ve medeniyet inşa
edemediler. yani anavatan iddiası, bilimsel açıdan doğru bir iddia değildir”
dedi. ermeni lafzının, fars dilinde “yukarı ülke” anlamında kullanılan bir
kavram olduğuna da dikkat çeken yıldırım, “ermeni”nin ırk değil, coğrafi bir
kavram olduğuna değindi.

‘baski altindakİ ermenİler tÜrk İdaresİndeyken ÖzgÜrce
yaŞadi’

ermenilerin sasani, pers, makedon, bizans ve arapların
hâkimiyetinde yaşadıklarını, 1071’de türklerle tanıştıklarını ve özellikle
bizans döneminde dini ve kültürel açıdan büyük bir baskı altında olan
ermenilerin, türk idaresinde özgürlük içerisinde yaşamaya başladıklarını
belirten cihat yıldırım, “eski kayıtlarda bu özgürlüklere dair bilgiler vardır.
hatta osmanlı’da ‘milleti sadık’ olarak anıldılar, devlet kademelerinde yer
alabildiler. osmanlı’nın zayıfladığı dönemde azınlıklar ciddi şekilde ayrılıkçı
hareketlere giriştiler. bu azınlık hareketleri içinde belki de en son ermeniler
vardır. devlet kademelerinde olmaları da, azınlık hareketine en son dâhil
olmalarının bir göstergesidir” dedi. 1880’lerden itibaren ermenilerin çeşitli
örgütler kurarak terör eylemleri ve isyan planladıklarını ve birinci dünya
savaşı’na kadar onlarca eylem yaptıklarını anlatan yıldırım, “her bir eylem
devletin silahlı tedbirleriyle bastırıldı. elbette hiçbir devlet, kendi
egemenliğini tehdit eden bir unsuru elinde çiçekle karşılamaz. o süreçte
isyancılar on binlerce müslüman’ı katletmişlerdir. birinci dünya savaşı’nda ise
ermeniler, doğu anadolu’da ruslarla işbirliği yapmıştır” dedi. bu işbirliği
nedeniyle osmanlı’nın, kendi topraklarındaki ermenileri rus cephesi’nden
alarak, yine kendi toprağı olan suriye bölgesine sevk ettiğini dile getiren
yıldırım, “bu durum bir soykırım olarak değerlendirilemez. ermeniler 1,5 milyon
ermeni’nin katledildiği iddiasındalar. gerek osmanlı kayıtları, gerek
İstanbul’daki yabancı ülke temsilciliklerinin kayıtları, gerekse de ermeni
kayıtlarına bakıldığında, zaten toplam ermeni nüfusunun 1,5 milyon olduğu
görülüyor. bunların hepsinin katledildiğini söylemek doğru da değil, mümkün de
değil” şeklinde konuştu.

asala anİden ortadan kayboldu karŞimiza pkk Çikti

ermenilerin bugün bulundukları devleti kendilerinin
kurmadığını, Çarlık rusya’sının yıkılmasının ardından oluşan kaos ortamında bu
devleti elde ettiklerini vurgulayan cihat yıldırım, şöyle devam etti:
“ermeniler ‘büyük ermenistan’ hayalindeler. bu, sırtını hazar denizine dayamış,
bir kolu karadeniz’e, diğer kolu İskenderun körfezi’ne uzanan, doğu karadeniz’i,
doğu anadolu’yu ve güneydoğu’yu içine alan bir devlet.1965’lerden sonra
ermeniler teröre yöneldiler. asala bu noktada en bilinen örgütlerden birisi.
asala, 1973’ten itibaren türkiye’nin avrupa temsilciliklerine yönelik bir takım
terör eylemlerinde bulundu ve bu durum 1980’e kadar sürdü. 1980’den sonra asala
bir anda kayboldu ve onun kaybolmasının ardından karşımıza pkk çıktı. asala
yaptığı eylemlerle avrupa’da da sahiplenilmemişti ve kendini tasfiye etti.
pkk’nın eylemlerine ermenilerin destek verdiği de çeşitli kayıtlarda vardır.
peki, pkk’nın hedefiyle ermenilerin hedefleri örtüşüyor mu? 100 yıl önce bu
plan kuruldu; büyük ermenistan için bağımsız bir kürt devletinin olması,
musul’un da İngilizlerin elinde bulunması gerekiyor…”

etkinliğin son bölümünde asÜ’de yüksek lisans yapan
azerbaycanlı gazeteci Ülviyyefiliyevaerkeçi, hocalı’da yaşananları anlattı.
turkuaz Öğrenci topluluğu başkanı revan mustafayev ve asÜ Öğrenci konseyi
başkanı kadir yahşi de birer konuşma yaparak hocalı katliamında şehit olanları
andılar. (haber merkezi)

 

banner

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

banner


ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL


flf motor enerji bilişim ltd. şti. web yazılım tasarım ucuz çelik ev prefabrik site fiyat konteyner bungalov tiny house program web sayfası