Bilinmeyen mucize: Udi Hindi

YÜZYILLARDIR GELENEKSEL TIPTA KULLANILAN VE DOĞAL BİR ANTİBİYOTİK GÖREVİ GÖREN UDİ HİNDİ BİTKİSİ AYNI ZAMANDA PEK ÇOK HASTALIĞIN DA ÇARESİ

Aksaray’da Haluk Acır Bitkisel ve Baharat ismiyle açılan bir işletme 22 yıldır şifa dolu bitkileri vatandaşların hizmetine sunuyor.

İşletme çalışanlarından Şinasi Kılıç, Öd Ağacı ve Kusti Bahri isimleriyle de bilinen Udi Hindi bitkisinin saymakla bitmeyen faydalarını anlattı.

Şinasi Kılıç, Udi Hindi bitkisinin halk arasında pek bilinmediğini ancak pek çok hastalığa şifa olduğunu söyledi. Özellikle mevsim geçişlerinde vücudun direncini artırmaya yönelik pek çok faydasının olduğunu kaydeden Kılıç şöyle konuştu: “Genellikle bu bitki boğaz ağrısı ve boğaz iltihabı için kullanılır. Aynı zamanda vücut direncini de artırarak vücudun mikroplarla savaşmasına da yardımcı olur. Udi Hindi için doğal bir antibiyotik diyebiliriz. Zencefil ve ıhlamurun yerine de tüketilebilen bir bitkidir. Vücuttaki iltihaplanmaların hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlar. Burun tıkanıklığına çok iyi gelir ve balgam söktürücü özelliği vardır. Baş ve mide ağrılarını hızlı bir şekilde geçirir. Ayrıca, cilt bakımı için kullanılan maskelere birkaç damla Udi Hindi yağı damlatılabiliyor. Cilt lekelenmelerini giderdiği biliniyor.  Bir de çiğnenmesi ağız kokusunu gideriyor. Bu bitkinin mucizevi özelliklerini saymakla bitiremeyiz. Konunun meraklıları daha etraflıca araştırmayla hekim danışmanlığında yüksek verim alarak bu bitkiyi kullanabilir.”

‘ANTİBİYOTİK OLDUĞU İÇİN ÇOK FAZLA TÜKETİLMESİ TAVSİYE EDİLMEZ’

Udi Hindi bitkisinin ne zaman ve ne şekilde tüketilebileceğinden bahseden Kılıç, “Bu bitki dört mevsim kullanılabilecek bir bitkidir. Ne zaman tüketildiği fark etmez. Yaz kış her mevsim tüketilebilir. Ancak insanlar genellikle bunu kışın vücut direnci azaldığı için soğuklara karşı kullanmayı tercih ederler. Udi Hindi bitkisinin değişik fonksiyonları vardır. Bitkinin kök hali genellikle sert olması sebebiyle kullanılmaz. Bu yüzden çekilerek toz haline getirilir. Ya da yağ şeklinde kullanılabilir. Toz halindeyken tükettiğimiz ürünlerin içerisine karıştırıp kullanabiliriz. Mesela; yoğurda, bala, pekmeze süte ya da sıcak suya karıştırabiliriz. Farklı bir gıda ile birleştirilmesinde herhangi bir yan etki görülmemiş şimdiye kadar. Ancak antibiyotik olduğu için çok fazla tüketimi tavsiye edilmiyor. Günde en fazla 2 tatlı kaşığı toz halinden, bir tatlı kaşığı ise yağ halinden tüketimi daha doğru bulunuyor. Çünkü aşırı tüketilen her şey faydadan çok zarar verir. Aynı zamanda bu bitkiyi, bebekler, çocuklar, yetişkinler ve orta yaşın üzerinde insanlar tüketebilir. Fakat bebeklerde ve çocuklarda kullanılacak oranın daha az olması gerekir” şeklinde konuştu. Foto-Haber Sümeyye ÇALIŞKAN