Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)Aksaray İl Başkanı Ali Abbas Ertürk, sanat ve zanaat konusunda bugün gözle görülür bir gerilemenin yaşandığını, bunun en önemli sebebinin ise yeterince kıymetinin bilinememesi olduğunu söyledi. 47..
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)Aksaray İl Başkanı Ali Abbas Ertürk, sanat ve zanaat konusunda bugün gözle görülür bir gerilemenin yaşandığını, bunun en önemli sebebinin ise yeterince kıymetinin bilinememesi olduğunu söyledi.
47 yıldır ahşap işlemeciliği yapan ve daha önce ‘Yılın Ahisi’ olarak da seçilen Zeki Satıcı’yı, Eskil Gölbez Yaylası’ndaki evinde ziyaret eden Ertürk, sanatkârların ve zanaatkârların önemli değerler olduğunu söyledi.
Satıcı’nın gerek yaptığı eserler gerekse mesleki ahlakıyla şehir için bir gurur vesilesi olduğunu belirten Ertürk, “Zeki amcamız 47 yıldır mesleğini icra ediyor. Bir takım meslekler bugün artık yok olmak üzere. Bu meslekler toplumumuzun önemli değerleridir ve yaşamaları, Zeki amcamız gibi kıymetli büyüklerimizin daha iyi anlayarak mümkün olabilir” dedi.
‘GENÇLERİN USTALARDAN ÖĞRENECEKLERİ ÇOK ŞEY VAR’
Esnaflık ve Ahiliğin Osmanlı’dan günümüze uzanan tarihi bir derinliğinin olduğunu, bu kültür içinde yetişen ustaların ve onların ürettiği eserlerin kıymetli olduğunu ifade eden Ertürk, “Mustafa Kemal Atatürk, ‘Her şey olabilirsiniz; bakan, mebus olabilirsiniz ama zanaatkâr olamazsınız’ diyerek konunun önemine vurguda bulunmuştur. Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy ise ustalığın ve sanatın kıymetini, ‘Gelin yıkalım şu Süleymaniye’yi desek iki kazma, bir kürek, iki ırgat gerek. Gelin bunu yeniden yapalım desek bir Sinan gerek’ dizeleri ile anlatmıştır. Günümüzde sanat ve zanaat konusunda bir gerileme yaşanmaktadır. Bin yıl önce Selçuklu devrinde yapılan eserlere bakalım, bir de bugün yapılanlara. Eğer bugün bin yıl öncesinden daha gerideysek, bu sanatkârlarımızın, zanaatkârlarımızın kıymetini bilmememiz nedeniyledir” dedi.
Ertürk, yeni neslin Zeki Satıcı ve işini iyi yapan ustalardan çok şey öğrenebileceklerini de belirterek, “Ustamızın tavsiyeleri çok değerli ve gençlerimiz mutlaka bu tavsiyelere kulak vermeli” dedi.
‘EN BÜYÜK ARZUM ÇIRAKLAR VE KALFALAR YETİŞTİRMEK’
Sanatın ve zanaatın usta-çırak ilişkisi içinde öğrenildiğini, bugün ise usta-çırak mekanizmasının yeterince iyi biçimde işlemediğini söyleyen Satıcı, “Ben mesleğimi kendi başıma öğrendim ve bir usta yanında yetişmedim. Kendi yeteneğim ile mesleği ilmek ilmek işledim ve pek çok eser ürettim. Yaptığım işte fabrikasyon üretim olmaz. Bu nedenle bir eserin meydana gelmesi bazen yıllarımı alıyor. En büyük arzum, bir usta olarak çırak ve kalfa yetiştirmektir. Şu ana kadar bunu başaramadım ama mesleğe ilgisi olan gençleri yetiştirmeyi çok arzu ederim” dedi.
Mesleğindeki en büyük destekçisinin eşi olduğunu da dile getiren zanaat ustası, “Ahilikte ‘Bize gelen bizdendir, bizi geçen bizdendir’ diye bir söz vardır. Her ne iş yapıyorsanız yapın düzgün, güzel ve temiz yapın. Allah yaptığınız işten memnun olsun. İşinizi sağlam yapın ve ürettiğiniz işlere ederinden fazla fiyat istemeyin” dedi. (Haber Bülteni)
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)