Yalsızuçanlar, Aksaray’da yoğun ilgiyle karşılandı

‘maya; esastır, özdür” diyen sadık yalsızuçanlar aksaray Üniversitesi Öğrencileri ve @kitapkulubumuz üyeleri ile bir araya geldi
aksaray Üniversitesi (asÜ) sosyal bilimler meslek yüksekokulu ve @kitapkulubumuz tarafından asÜ İktisadi ve İdari bilimler konferans salonunda düzenlenen "anadolu”yu mayalayanlar" konulu konferansa konuşmacı olarak edebiyatçı-yazar sadık yalsızuçanlar katıldı.
İslam dininin anadolu”da yaşayan insanlar üzerinde çok büyük etki bıraktığını söyleyen yalsızuçanlar, “anadolu”da İslam ve irfan mayası o kadar sinmiştir ki biz bunu, atasözlerimizde, deyimlerimizde ve şiirlerimizde görebiliriz" dedi.
anadolu”nun hacı bektaşi veli, hacı bayram veli, mevlana celalettin-i rumi gibi bilgeler tarafından mayalandığını anlatan yalsızuçanlar; “maya olmadan insandan bahsedemeyiz. İnsanın kendini bilmesinden de bahsedemeyiz. maya; esastır, özdür. mayasını, aslını esasını bilen, gönlüne çalınan kelamı bilen kendini bilir. kendini bilmenin, insan olmanın esası mayadır. maya ile kastedilen anadolu”ya türkistan”dan gelen kelamdır. bu kelam anadolu”yu mayalamıştır. bununla kastettiğimiz de insandır. bu kelam olmadan beşerden insan olarak bahsedemeyiz. anadolu”nun esası özü bu mayadır” diye konuştu.
program sonunda kitaplarını imzalayan sadık yalsızuçanlar”a asÜ rektörü prof. dr. yusuf Şahin tarafından plaket takdim edildi.
yalsizuçanlar kİtap kulÜbÜ Üyelerİ İle bİraraya geldİ
sadık yalsızuçanlar, konferansın ardından @kitapkulubumuz üyeleri ile bir araya geldi. gezgin, anka, cam ve elmas, varlığın evi, dem, gerçeği İnciten papağan, Şehirleri süsleyen yolcu, kuş uykusu, garip, ayan beyan, 40 gözaltı Öyküsü, kürtlerin ateşle İmtihanı, rüya sineması, tasavvuf risalesi, hiç, sırlı tuğlalar, vefa apartmanı gibi türk edebiyatına 100″lerce eser bırakan yalsızuçanlar, kulüp üyelerinin en son okuduğu kitap olan ve en etkili eserleri arasında olan ‘deli tomarı” kitabının değerlendirmesini üyelerle karşılıklı sohbet ortamında yaptı. 
‘deli tomarı” kitabı, yalsızuçanlar”ın anadolu sathında delilerle ilgili deneyimlerini, gözlemlerini ve dinlediklerini anlatıyor. kitapta yazarın kendi hayal ürünü olan kişi veya sahneler de yer alıyor. Öykülerdeki deli tiplemeleri, önümüze bir anonim “deli, aslında veli” tipi çıkarıyor. deli tomarı, aşkın divane eden çılgın coşkusu ile bu dünyadan soyutlanan, benliğinden geçen kimselerin başka bir âlemi görünür kılan hikmetli sözlerini ve biricik hikâyelerini okuyucusuyla paylaşıyor.
delİ aslinda velİdİr
“deli aslında velidir" tiplemelerini işlediği hikâyelerinde konya, tunceli, balıkesir, kastamonu, kayseri gibi illerde yaşayan delilerin yer aldığını söyleyen yalsızuçanlar, delilik olgusuna tasavvufi ölçüden baktığını ifade etti.
bu tiplerin ortak özelliklerinin gizemli kişiler olduğuna ve kendi dünyalarında kendilerinden emin bir halde yaşadıklarına dikkati çeken yalsızuçanlar, "aslında deliler velidir. çoğunlukla yalnızlar, yoksullar. ellerine büyük paralar da geçse yoksullukları devam ediyor. ama yoksun değiller. tamahkâr değiller, giyime kuşama önem vermiyorlar. çoğunlukla pisliklerinden, kokularından dolayı çevrelerinden tepki alıyorlar. hepsinin refleks haline gelmiş tavırları, sözleri var" diye konuştu.çoğunlukla deli gözüyle bakılan sokaktaki evsiz ve yalnız insanların her birinin farklı bir hikâyesinin olduğunu dile getiren yalsızuçanlar, kitabında kurgu ve hayal ürünü kişi ve olaylara da yer verdiğini aktardı. foto: Şeyda coŞar-haber: dilara çİftcİ
‘maya; esastır, özdür” diyen sadık yalsızuçanlar aksaray Üniversitesi Öğrencileri ve @kitapkulubumuz üyeleri ile bir araya geldi
aksaray Üniversitesi (asÜ) sosyal bilimler meslek yüksekokulu ve @kitapkulubumuz tarafından asÜ İktisadi ve İdari bilimler konferans salonunda düzenlenen "anadolu”yu mayalayanlar" konulu konferansa konuşmacı olarak edebiyatçı-yazar sadık yalsızuçanlar katıldı.
İslam dininin anadolu”da yaşayan insanlar üzerinde çok büyük etki bıraktığını söyleyen yalsızuçanlar, “anadolu”da İslam ve irfan mayası o kadar sinmiştir ki biz bunu, atasözlerimizde, deyimlerimizde ve şiirlerimizde görebiliriz" dedi.
anadolu”nun hacı bektaşi veli, hacı bayram veli, mevlana celalettin-i rumi gibi bilgeler tarafından mayalandığını anlatan yalsızuçanlar; “maya olmadan insandan bahsedemeyiz. İnsanın kendini bilmesinden de bahsedemeyiz. maya; esastır, özdür. mayasını, aslını esasını bilen, gönlüne çalınan kelamı bilen kendini bilir. kendini bilmenin, insan olmanın esası mayadır. maya ile kastedilen anadolu”ya türkistan”dan gelen kelamdır. bu kelam anadolu”yu mayalamıştır. bununla kastettiğimiz de insandır. bu kelam olmadan beşerden insan olarak bahsedemeyiz. anadolu”nun esası özü bu mayadır” diye konuştu.
program sonunda kitaplarını imzalayan sadık yalsızuçanlar”a asÜ rektörü prof. dr. yusuf Şahin tarafından plaket takdim edildi.
yalsizuçanlar kİtap kulÜbÜ Üyelerİ İle bİraraya geldİ
sadık yalsızuçanlar, konferansın ardından @kitapkulubumuz üyeleri ile bir araya geldi. gezgin, anka, cam ve elmas, varlığın evi, dem, gerçeği İnciten papağan, Şehirleri süsleyen yolcu, kuş uykusu, garip, ayan beyan, 40 gözaltı Öyküsü, kürtlerin ateşle İmtihanı, rüya sineması, tasavvuf risalesi, hiç, sırlı tuğlalar, vefa apartmanı gibi türk edebiyatına 100″lerce eser bırakan yalsızuçanlar, kulüp üyelerinin en son okuduğu kitap olan ve en etkili eserleri arasında olan ‘deli tomarı” kitabının değerlendirmesini üyelerle karşılıklı sohbet ortamında yaptı. 
‘deli tomarı” kitabı, yalsızuçanlar”ın anadolu sathında delilerle ilgili deneyimlerini, gözlemlerini ve dinlediklerini anlatıyor. kitapta yazarın kendi hayal ürünü olan kişi veya sahneler de yer alıyor. Öykülerdeki deli tiplemeleri, önümüze bir anonim “deli, aslında veli” tipi çıkarıyor. deli tomarı, aşkın divane eden çılgın coşkusu ile bu dünyadan soyutlanan, benliğinden geçen kimselerin başka bir âlemi görünür kılan hikmetli sözlerini ve biricik hikâyelerini okuyucusuyla paylaşıyor.
delİ aslinda velİdİr
“deli aslında velidir" tiplemelerini işlediği hikâyelerinde konya, tunceli, balıkesir, kastamonu, kayseri gibi illerde yaşayan delilerin yer aldığını söyleyen yalsızuçanlar, delilik olgusuna tasavvufi ölçüden baktığını ifade etti.
bu tiplerin ortak özelliklerinin gizemli kişiler olduğuna ve kendi dünyalarında kendilerinden emin bir halde yaşadıklarına dikkati çeken yalsızuçanlar, "aslında deliler velidir. çoğunlukla yalnızlar, yoksullar. ellerine büyük paralar da geçse yoksullukları devam ediyor. ama yoksun değiller. tamahkâr değiller, giyime kuşama önem vermiyorlar. çoğunlukla pisliklerinden, kokularından dolayı çevrelerinden tepki alıyorlar. hepsinin refleks haline gelmiş tavırları, sözleri var" diye konuştu.çoğunlukla deli gözüyle bakılan sokaktaki evsiz ve yalnız insanların her birinin farklı bir hikâyesinin olduğunu dile getiren yalsızuçanlar, kitabında kurgu ve hayal ürünü kişi ve olaylara da yer verdiğini aktardı. foto: Şeyda coŞar-haber: dilara çİftcİ