banner
Gündem

‘Zaman ve mekân kavramları önemsizleşiyor’

‘zaman ve mekân kavramları önemsizleşiyor’ ÖĞretmenler kÜreselleŞme semİnerİ İÇİn aksaray’da ‘zaman ve mekân kavramları önemsizleşiyor’ aksaray Üniversitesi (asÜ) rektörü prof. dr. yusuf Şahin, küreselleşme sürecinin bireyler ve toplumların hayatını değiştirdiğini..

‘Zaman ve mekân kavramları önemsizleşiyor’
banner

‘zaman ve mekân kavramları önemsizleşiyor’

ÖĞretmenler kÜreselleŞme semİnerİ İÇİn aksaray’da

‘zaman ve mekân kavramları önemsizleşiyor’

aksaray Üniversitesi (asÜ) rektörü prof. dr. yusuf Şahin,
küreselleşme sürecinin bireyler ve toplumların hayatını değiştirdiğini söyledi.

milli eğitim bakanlığı Öğretmen yetiştirme ve geliştirme
genel müdürlüğünün düzenlediği “küreselleşme farkındalık semineri”nin
açılışında konuşan rektör Şahin, küreselleşme sürecinin zaman ve mekân
kavramını sıkıştırdığını, bir benzeşme meydana getirdiğini, yöreselleşmeyi
yoğunlaştırdığını ve davranışları etkilediğini kaydetti. bu dört kavramı güncel
örneklerle anlatan asÜ rektörü, mektupla iletişimin yaygın olduğu dönemde mekân
ve zaman kavramının önem arz ettiğini, mektup gönderen kişinin bunlarla ilgilendiğini
belirtti. Şimdi ise e-mail denilen sistem sayesinde bu kavramların önemini
yitirdiğini dile getiren prof. Şahin, “artık kişi nerede olursa olsun,
saniyeler içerisinde bir elektronik mektubu muhatabına iletebiliyor. bu durumu
para transferleriyle de örneklendirebiliriz. küreselleşme, zaman ve mekân
kavramını sıkıştırdığı için kişilere bunlar önemsizmiş gibi hissettiriyor ama
hiçbir zaman bu iki unsur ortadan kalkmayacak” dedi. olimpiyatlar ve dünya
kupası gibi bir takım etkinliklerin dünya nüfusunun neredeyse yarısı tarafından
takip edildiğini, küreselleşmenin gece-gündüz, saat dilimi, mekân gibi
farklılıklara rağmen kişilere “buradayız, aynı andayız” duygusu yaşattığını
söyleyen Şahin, “siyasi, iktisadi, toplumsal ve eğitim anlamında,
küreselleşmenin çeşitli yansımaları var” dedi.

 ayni Şeylerİ yİyor,
ayni fİlmlerİ İzlİyoruz

dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir sorunun,
herkesin ilgilendiği bir sorun haline gelebildiğini dile getiren rektör Şahin,
“bir sanatçının cd’si, bir firmanın oyunu çıkıyor ve herkes bunu aynı anda
edinebiliyor. küreselleşme, aynı zamanda insanları birbirine benzetiyor.
ayaküstü, hızlı şekilde yenilen yiyecekler dünyada yaygınlaşıyor. bu,
kültürlerarası bir benzeşmeye neden oluyor. simit, bizim kültürümüze ait bir
yiyecek. ama artık onun satıldığı mekânlar, tıpkı ayaküstü yiyeceklerin
satıldığı mekânlara benzer yerlerde satılıyor. oysa bizim yemek kültürümüz
ayaküstü değil. küresel ayaküstü yiyecek firmaları, mekân tasarımında, mümkün
olan en hızlı şekilde bir kişinin içeriye girip çıkmasına yönelik bir düzeni
izliyor. cep telefonlarının işletim sistemi dünyanın her yanında aynı. aynı
şeyleri yiyoruz, aynı filmleri izliyoruz, aynı şarkıları dinliyoruz…
alışverişler de birbirine benzeşmeye başladı. alışveriş merkezleri dünyanın her
yerinde aynı mantıkla kurgulanıyor. mutlaka sizi bir üst kata çıkartmak için
dolaştırır, içerdeki ısıyı ayarlar, büyük bir kapıdan sizi içeri alır, bir
takım kampanyalarla ihtiyacınızın olmadığı şeyleri aldırır… bu mantık orada da,
burada da geçerlidir. küreselleşme bu açıdan bir benzeşmeyi de beraberinde
getiriyor” dedi.

’kÜreselleŞmenİn gerİlİm hatti yÖreselleŞme’

bir yandan insanlar birbirine benzerken, diğer yandan
kişilerin kendisine ve yöresine has unsurları aktarma ihtiyacı hissettiğini, bunun
da küreselleşmenin gerilim hatlarından birisini oluşturduğunu söyleyen prof.
yusuf Şahin, “daha önce uluslararası temaslar devletler üzerinden yapılırken,
şimdi şehirler üzerinden yapılıyor. Şehirler, günümüzde kendilerini tanıtıyor,
özelliklerini ön plana çıkartan etkinlikler yapıyor, bu sayede dikkat çekmeye
çalışıyor. yöresel olan unsurlar uluslararası alana taşınıyor. dünyada ilgi
gören bir takım organizasyonlara ev sahipliği yapmak için şehirler
birbirleriyle yarışıyor, yatırımlar yapıyor. oysa daha önce bu gibi konular
devletlerin meselesiydi” dedi. Şahin, bir yandan yöreselleşme yaşanırken, diğer
yandan yöresel olanın uluslararası alana taşınmasının da hayli ilginç bir detay
olduğunun da altını çizdi.

 

‘sÜreÇ eĞİtİm aÇisindan da Önem arz edİyor’

yaşanan tüm bu süreçlerin davranışları ve beklentileri
etkilediğinden de söz eden asÜ rektörü, meselenin öğretmenleri ilgilendiren
kısımlarına dair örnekler verdi. bu etkileşimin eğitim hayatını değiştirdiğine
dikkat çeken Şahin, “Çocukları etkileyen faktörler değişti ve bu durum
öğretmenlerin tarzlarını da değiştiriyor. bizim çocukluğumuzdaki yaramazlık
skalası çok düşüktü. Şu anda çocukların yapabilecekleri ise çok geniş. artık
internetin olmadığı bir dünya mümkün değil ve çocuklar hayatı çok erken yaşta tecrübe
edebiliyorlar. Çocuklar iyi yahut kötü pek çok şeyi internetle tecrübe
edebiliyor. bu bakımdan öğretmenlerimiz daha yoğun etkilenmiş bir kitleyi
eğitmeye çalışıyor” dedi. yakın gelecekte örgün öğretimin sorgulanmaya
başlanacağını, dünyada “uzaktan eğitim” uygulamalarının giderek yaygınlaştığını
söyleyen Şahin, “artık kişiler farklı yerlerdeyken, kendi ortamlarından, eş
zamanlı olarak eğitim alabiliyor. uzaktan öğretimin kendi için bazı
patolojileri var ama dünya bu noktaya doğru gidiyor. Öğretmenin de bu
değişimlere ayak uydurabilmesi ve alışkanlıklarını değiştirebilmesi gerekiyor.
tavsiye şu olabilir; küreselleşmenin sunduklarıyla büyüyen bir nesle zorla bir
şeyleri dikte etmek başarılı olmaz. bunun yerine sahip olunan bilgiyi ve
birikimi aktarmak, öğrencilerle birlikte detaylara bakmak doğru olabilir.
sistemimizin en zayıf yerlerinden birisi, öğretmenlerin bilgi stoklarını
yeterli görmesi ve bunu öğrenciye aktararak geri almak istemesi gibi görünüyor.
yeni bakış açılarını kaçırmamak lazım” dedi.

hizmetiçi eğitim enstitüsü’nde düzenlenen seminere,
türkiye’nin farklı bölgelerinde çalışan yaklaşık 200 öğretmen katılıyor.  (haber merkezi)

banner

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

banner


ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL


flf motor enerji bilişim ltd. şti. web yazılım tasarım ucuz çelik ev prefabrik site fiyat konteyner bungalov tiny house program web sayfası