banner
Eğitim

Detaylarıyla 15 Temmuz

detaylarıyla 15 temmuz 15 temmuz’da ne, neden, nasil oldu? detaylarıyla 15 temmuz aksaray Üniversitesi (asÜ) rektörü prof. dr. yusuf Şahin, 15 temmuz’da türkiye’nin bir uçurumun kenarından döndüğünü, milletin feraseti ve..

Detaylarıyla 15 Temmuz
banner

detaylarıyla 15 temmuz

15 temmuz’da ne, neden, nasil oldu?

detaylarıyla 15 temmuz

aksaray Üniversitesi (asÜ) rektörü prof. dr. yusuf Şahin, 15
temmuz’da türkiye’nin bir uçurumun kenarından döndüğünü, milletin feraseti ve
cesareti ile hain oyunun bozulduğunu söyledi. rektör Şahin, İslami İlimler
fakültesi dekanı prof. dr. mehmet bahaüddin varol ve eğitim fakültesi dekanı
prof. dr. İsmet emre, öğrencilere, 15 temmuz’u çeşitli yönleriyle anlattı. 

en kÖtÜ Şey, en İyİnİn maĞlup olmasidir

İslami İlimler fakültesi ve genç mütefekkir Öğrenci
topluluğu’nun işbirliği ile düzenlenen “siyasi, sosyal ve dini bakış açısıyla
15 temmuz’da ne, neden, nasıl oldu?” başlıklı panelde ilk konuşmayı eğitim
fakültesi dekanı prof. dr. İsmet emre yaptı. meseleyi sosyal bakış açısıyla
yorumlayan emre, en kötü şeyin en iyinin mağlup olması olduğunu, bu yüzden en iyinin
hiçbir zaman mağlup olmaması gerektiğini belirtti. eflatun’un, “devlet” adlı
kitabında, “bizim devletimizde bir ayakkabı ustası sadece ayakkabı işiyle
uğraşır ve mesela kaptanlık yapmayı düşünmez. bir tüccar sadece alışverişle
uğraşır, ayrıca tarımla uğraşmaz…” dediğini anımsatan prof. emre, bu yaklaşım
biçiminin devletlerin gücüyle orantılı gibi göründüğünü kaydetti. osmanlı
sistematiğine bakıldığında, 19’uncu yüzyılın başlarına kadar bir sorun
olmadığını söyleyen prof. emre, şöyle devam etti: “herkes kendi işinde, gücünde
ve başka şeylerle uğraşmıyor. ancak, zayıflama kendisini gösterdikçe, kötü
şeyler dokulara nüfuz etmeye başlamıştır. osmanlı’nın çöküş süreci biraz da
organların yerli yerinde durmamasıyla ilgilidir. 1826 yılında tamamen bozulmuş askeri
sistematik, ii. mahmut tarafından batıya entegre, düzenli bir orduya geçişin
sinyallerini verdiği anda krize dönüştürülmüş ve bizdeki ilk darbe girişimi
orada kendisini göstermiştir. sonra, yaklaşık 90 yıl boyunca, yani 1913’e
kadarki süre içinde 6 darbe teşebbüsü daha olur. 1826, 1859, 1867, 1876, 1909,
1913, 1921, 1923, 1960, 1971, 1980, 1997, 2007 ve 2016 yılları darbe
yıllarıdır.” dekan prof. dr. İsmet emre, sözlerini, şu tespiti yaparak
sonlandırdı, “bireyde olduğu gibi, devlette de hasta olmanın sebebi, dışarıdan
teneffüs edilen havadır.”

 sİzİ aldatanlar
allah’la aldatmasin

15 temmuz’u dini bakış açısıyla katılımcılarla paylaşan
İslami İlimler fakültesi dekanı ve rektör yardımcısı prof. dr. mehmet bahaüddin
varol, cumhuriyetin kuruluşunda canlarını feda eden ecdadın başlattığı İstiklal
savaşı’nın bugün hala sürdüğünü, yarın da süreceğini söyledi. “eğer siz, bu
coğrafyada müslüman olarak, bu devlete ve bu millete sahip olarak varlığınızı
sürdürmek istiyorsanız, bu mücadele hep devam edecektir” diyen varol, 15 temmuz
gecesinde bir davetle sokaklara çıkan ve göğsünü siper eden tüm kahramanları
dua ile andıklarını belirtti. fetÖ denilen örgütün söylemlerinde dini
kullandığını; allah, peygamber, iman dediğini anımsatan prof. varol, son derece
önemli tespitlerde ve uyarılarda bulundu. toplumda değer gören önemli
hususlardan birisinin de duygular olduğunu kaydeden varol, “duygularımız,
insanı insan yapan temel değerlerle bezendiğinde, bu kişiye çok şey katar. ama
duygularımızın sesine kulak vererek meylettiğimiz hareketleri iyi
gözlemlemeliyiz. 15 temmuz’da yaşanan olayın büyüklüğünü gün geçtikçe daha iyi
anlıyoruz. rabbimiz kur’an-ı kerim’de, ‘sizi aldatanlar allah ile aldatmasın’
buyuruyor. bugün görüyoruz ki; bizi aldatanlar allah’la, peygamberle, dini
referanslarla aldattılar. İslam’da davet sadece allah ve resulünün yoluna
yapılır. allah’ın adı kullanılarak hiçbir şekilde gruplara, fırkalara,
hiziplere, parçalanmış yapılara insanlar davet edilemez. gençlerimizin çok
dikkatli olması, aklını ve iradesini başkalarının insafına bırakmaması
gerekmektedir” dedi. varol, konuşmasının devamında, çeşitli ayetlerden ve
hadislerden örnekler sundu.

 15 temmuz’da bİr
uÇurumun kenarindan dÖndÜk

panelin son konuşmasını yapan rektör prof. dr. yusuf Şahin,
meselenin siyasi boyutuna yönelik değerlendirmelerde bulundu. devlet tanımı ile
sözlerine başlayan prof. Şahin, bir yerin devlet olabilmesi için büyük veya
küçük bir toprak parçasına sahip olması gerektiğini, bu toprak parçasında
teorik olarak en az iki veya daha fazla sayıda insanın yaşıyor olması
gerektiğini ve egemenlik sağlaması gerektiğini söyledi. egemenliğin, bahse konu
toprak parçası üzerinde yaşayan insanlarla ilgili son sözü söyleyebilme gücü ve
kudreti anlamına geldiğine dikkat çeken asÜ rektörü, “devlet, bizim normal
şartlarda yapamayacağımız pek çok şeyi yapmamıza olanak sağlar ve tanım olarak,
yaptırmak istediğini şiddet kullanarak yaptırabilir. bunun ilk ayağı, ordu
dediğimiz asker, polis ve zabıta kuvvetleri, diğeri ise modern, rafine şiddet
araçlarıdır” dedi. fetÖ’nün bunu çok iyi çözümlediğini ve doğrudan şiddet aracı
olan tsk ile emniyete özel olarak odaklandığını, aynı zamanda rafine ve modern
şiddet kullanma araçları olan yargı, sağlık, eğitim gibi alanlara da uzandığını
belirten Şahin, “bazen isyancı, bazen terörist, bazen darbeci gibi negatif
sıfatlarla anılanlar, başarılı olunca devlet oluverirler. devlette olanlar ise
vatan hainliğinden idam edilebilirler. 1960’ta darbeyi yapanlar devlet oldu ve
devlette bulunan menderes ile arkadaşlarını idam ettiler. neye göre? bir anda
devlet oluverdiler ve devlet araçlarını kullanmaya başladılar. benzeri şeyi 15
temmuz’da da yapmak istediler ve biz bir uçurumun kenarından döndük” dedi.

asÜ merkezi konferans salonu’nda düzenlenen, öğrencilerin ve
akademisyenlerin katıldığı etkinlik yaklaşık 1,5 saat sürdü.

 

banner

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

banner


ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL


flf motor enerji bilişim ltd. şti. web yazılım tasarım ucuz çelik ev prefabrik site fiyat konteyner bungalov tiny house program web sayfası